ABD'nin Savaş Tehdidine, Rus Ordusundan Taktik Hazırlık
ABD'li komutanın "Büyük savaş yaklaşıyor" tehdidi sonrası alarma geçen Rus ordusu, "Amerika nereden saldıracak?" sorusuna yanıt aramaya başladı.
Amerikan deniz piyadeleri Rusya ile 'teorik' bir savaş için hazırlanıyor. Sputnik'e konuşan Rus uzmanlar, deniz piyadelerinin olası bir harekâtının hangi yönden gelebileceğini ve Rusya'nın olası bir saldırıda ne şekilde tedbir alacağını anlattı.
ABD'Lİ KOMUTAN "SAVAŞ YAKLAŞIYOR" DEDİ
Geçtiğimiz cuma Norveç'te konuşlandırılmış ABD deniz piyadelerinin komutanı General Robert Neller, bölgede 'büyük kavganın' başlayabileceği konusunda askerlerini uyardı. Daha sonra ABD Savunma Bakanlığı Sözcüsü Eric Dent, The Washington Post'a verdiği demeçte Neller'in bu şekilde 'askerlerini motive etmek' istediğini belirtti.
OLASI DÜŞMAN RUSYA
Sayısı 220 bin kişiyi geçen Amerikan deniz piyadelerinin ciddi bir şekilde silahlanmış olduğu da biliniyor. Piyade birliklerinin hizmetinde 70 adet M1 Abrams tankı, 108 adet obüs, 208 zırhlı araç ve yaklaşık 3 bin adet otomobil, hava destek birliklerindeyse bin 100 kadar uçak ve helikopter bulunuyor. Rus uzmanlar, Soğuk Savaş yıllarından sonra Amerikan deniz piyadeleri için en olası düşmanın Rusya olduğunu düşünüyor.
"BÜYÜK TEHDİT OLUŞTURUYOR"
Rus askeri uzman Konstantin Sivkov, "ABD Deniz Piyadeleri Kolordusu, ciddi bir tehdit oluşturuyor. Saldırı durumunda Amerikan deniz piyadeleri öncelikle kuzey yönünde devreye alınacak, hedefleri Murmansk bölgesinde konuşlanmış olan denizaltılar olacak. Güney yönde Kırım'da, Uzakdoğu bölgesindeyse, stratejik denizaltıların bulunduğu Kamçatka Yarımadası'nda çıkarma yapabilirler" diye konuştu.
Rus Silahlı Kuvvetlerin bu tür saldırılara karşı koyacak operasyonlarda izlenecek taktiği sürekli olarak geliştirdiklerine dikkat çeken Sivkov, böyle bir operasyonun başarısının başlıca unsurlarını, karşı tarafın havada üstünlük kazanmasının önlenmesi, çıkartma yapan birliklere ve destek veren birimlere karşı saldırılar, çıkartma bölgesindeki gemilerin vurulması ve kara çatışması olarak sıraladı.
"EN ÖNEMLİ SİLAH KIYI FÜZE SİSTEMLERİ"
Uzmanlar genel olarak denizden yapılan klasik çıkartma harekâtlarının oldukça kolay hedef olduğu ve böyle bir harekâtta kullanılabilecek 50'nin üzerinde geminin çok önceden fark edilip karşılık verme zamanının olacağı düşüncesinde birleşiyor.
Rusya'nın deniz piyadelerine karşı kullanabileceği en önemli silahlardan biri, aralarında 260 kilometreye kadar aynı anda 32 füze fırlatabilen Bal kıyı füze sisteminin de bulunduğu kıyı füze ve topçu sistemleri.
22 kilometreye kadar ulaşan mesafelerde kara hedeflerini etkili bir şekilde vuran, dakikada 12 atış gerçekleştirebilen 130 mm'lik Bereg otomatik güdümlü topçu sistemi de, karşı tarafın harekâtçıları için kötü bir sürpriz olabilir.
MÜTTEFİKLERE BİR MESAJ MI?
General Robert Neller'in Norveç'te hitap ettiği ABD deniz piyadelerinin sayısının 300 ile sınırlı olduğunu hatırlatmak gerekiyor. Bu kişilerin sayısının hızlı bir şekilde 3 bine çıkarılabileceği ileri sürülüyor.
Rusya Stratejik Konjonktür Merkezi Direktörü İvan Konovalov, Sputnik'e verdiği demeçte, "İsterlerse 30 bin kişi olsunlar, hiçbir şey yapamazlar. Çıkartma operasyonları, öncelikle donanmaların karşı karşıya gelmesi demek. Barents Denizi'nde bizim hem denizaltılarımız, hem de askeri gemilerimiz var ve orada bizi aşabileceklerini düşünmüyorum" diye konuştu.
"NATO'NUN KUZEY KANADI RUSYA'YA KARŞI"
Neller'in, komutası altında olan askerlerden çok ABD'nin NATO'daki müttefiklerine mesaj vermek istemiş olabileceğine dikkat çeken Konovalov, "Açıklama Norveç'te yapıldı, İngiltere, Norveç ve Baltık ülkelerinin dâhil olduğu NATO'nun kuzey kanadı ise Rusya'ya karşı katı tutum izliyor. ABD böylelikle Rusya'ya baskı konseptini desteklemiş oldu" ifadelerini kullandı.
Avrupa'da olası bir savaş konusundaki konuşmalar, ABD'nin Ortadoğu'daki askeri varlığını kademeli olarak azaltmasıyla da ilgili olabilir. ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), ABD Deniz Piyadeleri Kolordusu'nun dikkatinin ileride Rusya ve Asya-Pasifik bölgesine yoğunlaşacağını belirtiyor. Belki de Amerikalıları, bu tür açıklamaları yapmaya 'düşman yoksa yaratılmalı' mantığı itiyor olabilir.