ABD'de Demokrat başkan aday adaylarının televizyon tartışmasında Michael Bloomberg'e çapraz ateş

ABD'de Demokrat Parti'nin başkan aday adayları arasında yapılan televizyon tartışmasına ilk kez Michael Bloomberg de katıldı. Bloomberg, Nevada'daki diğer adaylar tarafından sert şekilde eleştirildi.

Demokrat Parti başkan adayları listesi aylardır varlık gösteremeyen adayların elenmesiyle kısalıyordu fakat dünkü televizyon tartışmasına ilk kez aşağılardan puanını yükselten bir aday daha katılmıştı.

Alışılmadık ve müthiş pahalı kampanyasını Kasım ayında başlatan New York'un eski belediye başkanı ve milyarder işadamı Michael Bloomberg ilk kez rakipleriyle yüzyüze tartışma fırsatı buldu.

Ama bu karşılaşma çok zorlu oldu ve rakipleri Bloomberg'i paramparça ettiler.

Tüm adaylar Bloomber'e karşı

Tartışma başlar başlamaz söze başlayan her aday önce Bloomberg'i eleşitirdi.

Bernie Sanders, Bloomberg'in New York Belediye Başkanı olduğu sırada izlediği insanları durdurup üzerlerini arama politikasını eleştirerek başladı. Bu politikalar insan hakları gruplarının sert eleştirilerine hedef olmuştu.

Elizabeth Warren, Bloomberg'in kadınlar hakkında sarfettiği söylenen aşağılayıcı sözler, hakkındaki cinsel taciz iddialarının mahkemeye gitmemesi için yaptığı anlaşmalar ve çalışanlarının ona karşı açtığı davaları gündeme taşıdı.

Warren, Bloomberg ile Trump arasında bir paralellik çizerek, "Demokratlar bir küstah milyarderin yerine bir başkasını getirirse büyük bir risk almış olurlar" diye konuştu.

Bloomberg'i, adaylardan Amy Klobuchar televizyon reklamlarının arkasına saklanmakla, Joe Biden ise Barack Obama'nın sağlık reformuna karşı çıkmakla suçladı.

Pete Buttigieg ise hem Bloomberg hem de Bernie Sanders'i eleştiridi ve eğer aday belirleme sürecinde en sona "bütün kötülüklerin kökeninde kapitalizmin olduğunu düşünen bir sosyalist ve bütün iktidarların temelinde paranın olduğuna inanan bir milyarder" olarak tanımladığı bu iki isim kalırsa Demokratların, kutuplaştırıcı iki politikacıdan birini seçmek zorunda kalacaklarını söyledi.

Buttigieg, "Partisini yakmak isteyen bir adayla partisini satın almak isteyen biri arasında tercih yapmak zorunda olmamalıyız" dedi.

Bütün adayların saldırıları arka arkaya sıralanırken Bloomberg'in zaman zaman cevap yetiştirmekte zorlandığı görüldü.

New York Belediye Başkanlığı sırasında uyguladığı sokaklarda insanları durdurup arama politikasından ötürü özür dileyen Bloomberg, bunun kentte yaşayan siyah topluma ne kadar zarar verdiğini farkedemediğini kaydetti.

Şirketlerinde çalışan kişilerin açtığı davalarla ilgili olarak tek tek bireylerle yaptığı "gizlilik anlaşmalarını" savunan Bloomberg, "Hiç biri beni yanlış bir şey yapmakla suçlamıyor, yaptığım şakaları beğenmemiş olabilirler" diye konuştu.

Bloomberg kamuoyu önünde bir tartışma programına katılmayalı 10 yılı aşkın zaman geçti. Çarşamba gecesi yıllar sonra bir ilk oldu ve Amerikan kamuoyu yakında hakkındaki kararı verecek.

Herkes Sanders'e karşı

Sanders kampanya ekibi, siyasi kariyerini yerleşik siyasete 'aykırılık' üzerinden kurmuş olan adaylarının adaylık yarışının favorisi olduğunu kabul etmek istemeyebilir ama ulusal anketlerde en başta görünen, en çok bağış toplayan ve en kapsamlı ve deneyimli kampanyayı yürüten bir adayı nitelemenin başka bir yolu yok.

En öndeki aday olunca da Sanders'in Çarşamba günkü televizyon tartışmasında gayet net şekilde deneyimlediği gibi bütün diğer adayların ilk hedefi olmak kaçınılmaz.

Adaylardan Indiana South Bend'in eski belediye başkanı olan Pete Buttigieg, Sanders'ın destekçilerinin sosyal medyada zaman zaman çok saldırgan oldukları üzerinde durdu ve "Bu konuda sorumluluk alıp kampanyanızda bu tür davranışları teşvik eden ne gibi unsurlar olduğunu sorgulamanız gerekiyor" diye konuştu.

Sanders'a yönelik en keskin eleştiriler ise beklenebileceği gibi Bloomberg'den geldi. Bloomberg, önce Sanders'in Başkan Donald Trump'u yenme şansının sıfır olduğunu söyledi. Sonra Sanders'ın siyasi görüşlerinin tarihin çöplüğüne atılmış olduğunu savundu.

Bloomberg, "Kapitalizmi devirmeyeceğiz. Bunu denedik. Başka ülkeler de denedi. Adına komünizm dediler. Ama olmadı, işlemedi" diye konuştu.

Sanders bu eleştirilere "ucuz atışlar" diye yanıt vererek kendisinin görüşlerinin komünizm değil demokratik sosyalizm çizgisinde olduğunu söyledi.

Genel olarak partisinden politikacılara saldırılarında ölçülü bir politikacı olan Elizabeth Warren bile Sanders'a karşı sertti. Bilhassa sağlık reformu planları konusunda eleştirdi.

Daha önceki başkanlık yarışlarında görülen bir eğilim, başlarda önde görünen adayın desteğinin saldırılar arttıkça gerileyebileceği yönünde. Sanders ise aday belirlemek için ön seçimler ve yoklamalar sürecinde hala önde olmanın avantajına sahip. Bunu korumak istiyorsa çok çalışması gerekecek.

Herkes herkese karşı

Demokrat Parti ön seçim ve yoklamaları bütün hızıyla devam ederken adaylar ilk sıralar için zorlu bir mücadele yürütüyor. İki saat süren Nevada'daki televizyon tartışması da bunun parçasıydı.

Her zaman daha sakin bir profil sergileyen ve kendisini ılımlı Demokratlar ile Sanders arasında bir uzlaşma adayı olarak tanımlayan Elizabeth Warren bile desteğinin azalılışın baskısı altında olsa gerek hemen tüm diğer adaylara sert eleştiriler getirdi.

"Demokratlar Donald Trump'ı alaşağı etmek istiyor ama endişeleri var" diyen Warren "Ülkenin dört bir yanında gerçek sorunları gören ve gerçek bir değişim isteyen milyonlarca Amerikalı'nın endişelerine cevap vermeyen dar bir vizyona saplanma kaygısı yaşıyorlar" diye sürdürdü.

Demokrat seçmenlerin Warren'ın daha kavgacı, daha sert bu yeni yüzünü ne kadar benimseyeceğini de yakında göreceğiz.

Ilımlılıktan söz etmişken, Çarşamba günkü tartışmada en saldırgan diyalogların Amy Klobuchar ve Pete Buttigieg arasında geçtiğini de hatırlatalım.

Klobuchar, Buttigieg'i zekasıyla dalga geçmekle suçlarken, Buttigieg'de onu belediye başkanlığı deneyimini aşağılamakla eleştirdi.

Klobuchar yüzündeki nefreti gizleyemeden "Keşke senin gibi mükemmel olabilseydim Pete" gibi ironik cevaplar verirken iki adayın tartışma sonrasında el sıkışmadıkları görüldü.

Sonuçta Nevada tartışması henüz adaylık yarışını netleştirecek bir sonuç yaratmış değil. Görece önde olmanın avantajı ile Sanders bu tartışmadan muhtemelen yara almadan çıktı.

Sürpriz aday konumundaki Bloomberg'i destekleyerek anketlerde onu öne çıkaran seçmenler, dünkü tartışmadan sonra onun reklamlardaki parlak, hazırcevap ve çekici imajıyla yüzyüze tartışmadaki yer yer tutuk ve kusurlu halini karşılaştırmak durumunda kalacak.

Biden ve Warren tartışmada yaptıkları iyi çıkışların çok geç olmadan kampanyalarına can vermesini umacak, Klobuchar ve Buttigieg ise birbirlerine ateş püskürtmüş olmanın verdiği tatminle yetinecek.

Önümüzdeki hafta adayları Güney Carolina'da yeniden bir televizyon tartışmasında izleyeceğiz.