5 Grafikle Fransa'da Cumhurbaşkanlığı Yarışı
Fransız halkı, 23 Nisan'da cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk turu için sandık başına gidiyor.
Fransız halkı, yeni cumhurbaşkanını seçmek için 23 Nisan'da ilk tur için sandık başına gidiyor. Bu seçimler, İngiltere'nin Avrupa Birliği'nden (AB) çıkma kararı ve Donald Trump'ın da ABD'de başkan seçilmesinin ardından Avrupa'da ve dünyada siyasi belirsizliğin artmasından dolayı büyük önem taşıyor.
Siyasi yelpazenin çok farklı alanlarından gelen beş aday ön plana çıkıyor.
Seçimlerin ilk turu, 23 Nisan'da yapılacak. Adaylardan herhangi birinin yüzde 50'den fazla oy alamaması halinde, o zaman ilk iki sırayı alan adaylar 7 Mayıs'ta ikinci tur için bir kez daha seçmenlerin karşısına çıkacak.
Kimler aday ve seçmen için en önemli konular hangileri?
Adaylar
Aşırı sağda bulunan Ulusal Cephe lideri Marine Le Pen, babasının yabancı düşmanlığına dayanan politikalarıyla arasına mesafe koymasından bu yana seçimlerdeki başarı oranını da istikrarlı bir şekilde artırmayı başardı.
2002 yılında Marine Le Pen'in babası Jean-Marie Le Pen cumhurbaşkanlığı seçiminde ikinci tura kalmayı başarmış ancak Jacques Chirac'a karşı verdiği yarışı kaybetmişti.
Anketler, Marine Le Pen'in ikinci turdaki muhtemel rakibi Emmanuel Macron'a yenileceğini gösteriyor.
Geleneksel bir siyasi partinin desteğini arkasına almadan bağımsız aday olan eski Ekonomi Bakanı Macron bugüne kadar hiç seçime girmedi ve kendisini merkezin adayı olarak konumlandırıyor.
Yakın bir zamana kadar seçimin favorisi olarak gösterilen merkez sağdaki Cumhuriyetçi aday François Fillon ise eşi ve çocuklarına çalışmadıkları halde kamu ödeneklerinden maaş verildiği yönündeki iddialardan dolayı ciddi bir oy kaybı yaşadı.
Savcılık, iddialarla ilgili kapsamlı bir soruşturma başlatırken, Fillon da partisinin adaylığını elinden alma girişimlerinden başarıyla kurtuldu.
Eski Eğitim Bakanı Sosyalist aday Benoit Hamon da sol kanadın isyankarı olmak gibi bir unvana sahip. Seçim vaatleri arasında, düşük gelir grubuna devletin maaş bağlaması ve bu sistemin 2022 yılından sonra tüm Fransız vatandaşlarını kapsayacak şekilde genişletilmesi yer alıyor.
Aşırı solun adayı Jean-Luc Melenchon ise Fransız Komünist Partisi'nin desteğine sahip ve 2012 yılında adaylığını koyduğu seçimlerde başarısız oldu. İşsizlik
Fransız seçmenin ilgilendiği en önemli konuların başında işsizlik geliyor. Fransa'da 25 yaşın altındaki her dört kişiden biri işsiz.
Ülkede 2016 yılının son çeyreğinde işsizlik oranı yüzde 10 oldu. Fransa resmi istatistik kurumu Insee'ye göre, işsizlikte yıllık bazda görülen düşüş yalnızca yüzde 0,2'de kaldı.
Avrupa Birliği'nin açıkladığı en güncel işsizlik rakamları, Fransa'nın Aralık ayı itibariyle 28 üye ülke arasında en yüksek işsizlik oranına sahip sekizinci ülke olduğunu gösteriyor. Fransa'daki işsizlik oranı, İngiltere ile Almanya'dakinin iki katından fazla.
İşsizlik oranında geçen yıl görülen hafif gerileme, seçim kampanyasını istihdamı artırma vaadi üzerine kuran Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande için yeterli olmadı.
Anketlerde halk desteği çok düşük düzeylerde kalan Hollande, seçim yarışından çekildi ve yakın tarihte ikinci dönemde aday olmayan ilk cumhurbaşkanı oldu.
İşsizliği azaltma görevi artık Hollande'ın halefine kaldı. Ekonomi
Fransa, Euro Bölgesi'nde en büyük ikinci ekonomiye sahip olmasına karşın 2008 yılındaki mali krizin ardından yavaş bir toparlanma süreci yaşadı.
Hollande'ın uyguladığı en önemli politikalar arasında şirketlere düzenli mesai saatlerini artırma, maaşları azaltma ve işten çıkarmalar konusunda daha geniş bir hareket alanı tanıyarak, ekonomiyi canlandırmayı amaçlayan yeni istihdam yasası yer alıyor.
Ancak, tasarının yasalaşması için verilen tavizlerden dolayı bu önlemler de yumuşatıldı ve ekonomik iyileşme umutları hayata geçemedi.
Fransız ekonomisi, Gayrısafi Yurtiçi Hasıla (GSYH) baz alındığında Avrupa'daki en yakın komşuları Almanya ve İngiltere'nin gerisinde kalıyor.
Adayların tamamı, Fransız ekonomisinde çok ciddi değişimler yapılması gerektiğini savunuyor. Güvenlik
Güvenlik ve göç de bu seçim döneminde gündemin üst sıralarında yer alan bir diğer konu.
Fransa'da düzenlenen bir dizi saldırının ardından ilan edilen olağanüstü hal uygulaması devam ediyor.
Fransa'da son olarak 14 Temmuz'da Nice'te Bastille Günü kutlamaları sırasında bir kamyonun kalabalığın üzerine sürmesiyle düzenlenen saldırıda 86 kişi yaşamını yitirmişti.
Fransa'da Ocak 2015'ten bu yana düzenlenen saldırılarda 320'den fazla kişi hayatını kaybetti.
Ayrıca, Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) örgütü saflarında savaşmak üzere yüzlerce gencin Irak ve Suriye'ye gittiği biliniyor.
İçişleri Bakanlığı verilerine göre, son bir yıl içerisinde sayıda önemli bir düşüş olsa da söz konusu bölgede halen yaklaşık 700 Fransa vatandaşı bulunuyor.
Kasım 2015'teki Paris saldırısının bazı zanlılarının da geçmişte Suriye'ye seyahat ettikleri biliniyor. Fransız yetkililer, radikalleşen bazı kişilerin ülkeye dönerek yeni saldırılar düzenlemesinden endişe ediyor.
Göç
Göçmen krizinin başladığı 2015 yılından bu yana özellikle Suriye ve Irak'taki çatışmalardan kaçan on binlerce mülteci Fransa'ya ulaştı.
2016 yılında Fransa'ya yapılan sığınma başvurularının sayısı 85 bin olurken, bunların 5 bin 800'den fazlası Suriye'den geldi.
Her ne kadar başvuruların sayısı istikrarlı bir şekilde artıyor olsa da, Fransa'dan sığınma isteyenlerin sayısı Almanya gibi diğer Avrupa ülkelerine kıyasla daha düşük.
2014 yılına ait resmi veriler, Fransa'nın 65,8 milyonluk nüfusunun yüzde 8,9'unun göçmen olduğunu ortaya koyuyor. Bu sayı, 2006 yılından bu yana yüzde 0,8 artış gösterdi.
Fransa'da ırk ve din temelinde veri toplamanın yasadışı olmasından dolayı göçmenlerin dağılımına ilişkin herhangi bir resmi sayı bulunmuyor.
Ancak Fransa'nın beş milyonluk bir toplulukla AB içerisindeki en büyük Müslüman nüfusa ev sahipliği yaptığı tahmin ediliyor.
Fransa'daki Müslüman nüfusun büyük bir çoğunluğu Paris, Marsilya ve Lyon gibi büyük kentlerin kenar mahallerinde yaşıyor. Buralardaki işsizlik oranı, ülke ortalamasının çok üzerinde bulunuyor.
Ulusal Cephe, göçmenler konusunu en önemli politika meselelerinden birine dönüştürerek, iş, refah, barınma ve eğitim olanaklarının "yabancılardan" önce Fransızlara gitmesi gerektiğini öne sürüyor.
Pew Araştırma Merkezi'nin 2016 tarihli bir araştırmasına göre, Fransa'da yetişkinlerin yalnızca yüzde 29'u Müslümanlar için olumlu görüşe sahip.