Çocuklar Tarihi Öğreniyor
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi, çocuklarda tarih bilincini geliştirme ve tarihi mekanların önemini kavratma amacıyla gezi düzenledi.
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığı Çocuk Şube Müdürlüğü çocuklarda tarih bilincini geliştirme ve tarihi mekanların önemini kavratma amacıyla gezi düzenledi.
ÇOCUK MECLİSİ ÇALIŞMALARINA BAŞLADI
15 Mart 2014'de "Zarok Amed"etkinliğinde açılışını yapan, "Anadil, Barış ve Kardeşlik, Çocuk Hakları, Eğitim, Kültür ve Sanat, Engelli Yaşam, Basın ve Yayın, Çevre Sağlık, Ulaşım, Trafik ve Park Sorunu ve Spor komisyonundan" oluşan Çocuk Meclisi çalışmalarına başladı. Çocuk Meclisi Nisan ayında aldığı kararla Eğitim, Kültür ve Sanat Komisyonu Diyarbakır'ın tarihi ve turistik mekanlarına, gezi atölyesindeki arkadaşlarıyla birlikte 2 günlük gezi düzenledi. Geziye toplam 54 çocuk katıldı.
Geziye İç kaleden başlayan çocuklar sırasıyla Saray Kapı, Hz. Süleyman Camii, Nasuh Paşa Camisi, Kurşunlu Camisi, Surp Giragos Ermeni Kilisesi, Şeyh Mutahhar Camisi, Dört Ayaklı Minare, Ulu Cami, Cahit Sıtkı Tarancı Müze Evi, Dengbejevi ve Keçi Burcu'nu gezerek yapılış tarihleri hakkında bilgi edindi. Gezide çocuklara rehberliği Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Turizm Daire Başkanlığı rehberlerinden antropolog Melike Dara Günal yaptı.
"AİDİYET DUYGUSU YARATMAYI AMAÇLADIK"
Büyükşehir Belediyesi Çocuk Şube Müdürü Veysel Yıldırım, yapılan bu etkinlikle çocukların kent hakkında bilgi sahibi olmalarını sağlama ve yaşadığı kentin değerlerini bilince çıkarmayı hedeflediklerini ifade etti. Yıldırım "Klasik anlamda tarihi ve turistik mekânları gezme anlayışından ziyade çocuklarda kentte karşı bir aidiyet duygusu yaratmayı amaçladık. Ayrıca bu geziler sadece kent sınırları içinde olmayacak. İleriki dönemlerde çocuklarla birlikte bölgenin diğer tarihi yerlerine de gezi düzenlemeyi düşünüyoruz"dedi. Son yıllarda kentin hızla büyümesine paralel olarak, tüketim kültürünün yayılması, teknolojik gelişmeler sonucunda çocuğun yaşadığı yere ve kendisine yabancılaştığına vurgu yapan Yıldırım, şöyle konuştu: "Bu durum çocuğu sosyal yaşamdan koparıyor ve belirli bir alana hapsediyor. Bu gün çocukların site tarzı yapılarda büyümesi kentin varoşlarında yaşayan çocuklarla ortak bir kaderi paylaşmaları gerekirken birbirine yabancılaşan çocuklar görüyoruz"
DİCLEKENT'TE YAŞAYAN ÇOCUK SUR İÇİ'Nİ BİLMİYOR
"Diclekent'te yaşayıp, büyüyen çocukların tarihi surları ve suriçini bilmiyor. Bu gerçeğin teknik bir mesele olmaktan çıkıp, ileride sosyal, siyasal ve farklı sorunlar doğurabilir" şeklinde konuşan Yıldırım, ileride oluşacak durumun önüne geçmek adına Çocuk Şube Müdürlüğü olarak sadece dezavantajlı çocuklara dönük faaliyet yapmadıklarını belirtti. Yıldırım, "Dezavantajlı terimini sadece ekonomik düzeye bağlamıyoruz. Biz kentin yüzde 55-60'na sahip 0-18 yaş arası tüm çocukları dezavantajlı olarak değerlendirip. Bu çocukları ortak payda da buluşturmayı amaçlıyoruz" diyen Yıldırım bu çalışmalarla birbirlerini tanıyan, anlayan ve kolayca empati kurabilen çocuklarla gerçekleştirilecek bir geleceğin kentin kaderini de olumlu yönden değiştirebileceğini söyledi. Özellikle asimilasyon politikalarının sadece yoksul çocukları etkilemediğine de değinen Yıldırım, "Ekonomik durumu iyi olan aileler de bu durumdan etkileniyor. Asimilasyon politikası hızla yayıldığı için, çocuklara yönelik politikalar daha genel ve kapsayıcı olmalıdır. Bunun içinde öz yönetim aslında önemli bir noktadır. Biz de buradan hareket ederek öz yönetimin tarihle, tarihinde çocukla başladığını düşünerek böyle bir gezi yapmaya karar verdik" dedi.
'DENGBEJ EVİ BENİ ETKİLEDİ'
Bu geziye katılmadan önce, gezinin basit bir şekilde geçeceğini düşündüğünü dile getiren Çocuk Şube Müdürlüğü yararlanıcısı Halime Dalbudak "Geziye başladıktan kısa bir süre sonra yanıldığımı anladım. Gezi benim açımdan oldukça verimli geçti. Daha önce hiç gezmediğim yerleri gezip, bilgi sahibi oldum. Diyarbakır'da böyle yerlerin olduğunu bilmiyordum. Özellikle dengbêj evi ve o evde bulunan yaşlı amcaların seslendirdiği şarkılar beni büyüledi" dedi.