Tokat Her Zaman İyidir Hayatta

Sanatçının tiyatro aşkından usta-çırak ilişkilerine, yaşadığı güzel anılardan günümüzdeki tiyatro işleyişi üzerine derin bir sohbetin gerçekleştirildiği bu röportajda, derginin yayın yönetmeni olan Ayşe Şahinboy Doğan'ın imzası bulunuyor.

Röportajda Işıl Yücesoy'un sanat aşkından, tiyatro, dizi, müzik gibi farklı alanlarda yaptığı çalışmalardan ve tüm bu dengenin nasıl başarılı bir şekilde ayakta durduğundan bahsedildi. Hayatını sanata adamış olan Yücesoy'un zorluklar karşısındaki yıkılmaz duruşu ve bunu aynı şekilde hayatına nasıl yansıttığı ele alındı.

Çok şanslı bir kuşakta yetiştiğini belirten sanatçı, "Bugün tiyatroyu ve dizi dünyasını ayakta tutan, Devlet Tiyatrosu'ndan olan ne kadar oyuncu varsa, bizim bu devrenin içerisinden çıkmıştır." ifadelerini kullandı. Her usta ismin ve dönemin değerli sanatçılarının kendi hayatında çok ayrı bir yere sahip olduğunu vurgulayan Yücesoy, hocalarıyla çalışırkenki utangaçlığını ve bu utangaçlığın bugün hâlâ devam ettiğini dile getirdi.

Konservatuvar yıllarını ve o dönemde hangi hocalar ile çalıştığını anlatan Işıl Yücesoy, unutamadığı anılarını da okuyucular ile paylaştı. "Birinden bir tokat yiyeceksiniz ki kendinize gelesiniz." diyen Yücesoy, başlarda alışamadığı ama sonrasında çok iyi bir şekilde uyguladığı usta-çırak ilişkisini ve bu ilişkinin faydalarını röportajda değerlendirdi. Bu ilişkide disiplinin, saygının, hiyerarşinin öğretildiğini anlatan Yücesoy, sade okumalarla işlerin ilerlemeyeceğini belirterek; "Kitaptan tiyatrocu olsaydı, herkes tiyatrocu olurdu piyasada." dedi.

Yeni nesilde çok değerli sanatçıların yetiştiğini dile getiren Işıl Yücesoy, olaya eskiler ve yeniler diye bakılmaması gerektiğini belirtti. Sanatın her dalının bir bayrak yarışı olduğu anlatan sanatçı, gençlere yönelik bir eleştiri yapmaktan çok, "Onlara ancak çocuklarım gibi kızıyorum, eleştirmek haddime değil" ifadelerini kullandı. Yeni nesil içerisinde sevdiğiniz bir isim var mı sorusuna ise tek isim olarak Sumru Yavrucuk'tan bahsetmesi ise dikkat çekti.

Özel tiyatroların hepsine saygı duyan, şapka çıkartan ve onları tiyatronun bir 'Don Kişot'u olarak nitelendiren sanatçı, tiyatroda tartışmaların bitmemesiyle alakalı yöneltilen bir soruya ise net bir cevap verdi; "Bu tartışmalar daha da bitmez. Yeni yöntemler, yeni kanunlar, yeni anlayışlar lazım."