Makarnalütfencom'un Kuruluş Hikayesi
ilandırMakarnaLutfen.com sitesinin kurucusu, ailenizin gıda mühendisi annesi Tuğba Öztermiyeci Bayburtluoğlu, işçi emeklisi bir babanın ve Halk Eğitim öğretmeni bir annenin 3 kızından (kan kırmızı) sonuncusudur.
İstanbul'un bir ucundaki Pendik daha balıkçı kasabası iken küçük bir klinikte doğmuş (ve belki de bu yüzden bir göbek adı yok) ve Pendik Merkez İlkokulu'nun o eski (sonradan yıkılan) binasında okumuş. Sonra İstek Uluğbey Lisesi'nde burslu bir öğrencilik ve Ege Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümünü çok hızlı bitirip iş hayatına atılmak için İstanbul'a geri dönüş.
15 senelik gıda sanayii tecrübesinden sonra Makarna Lütfen!'in hikayesi başlıyor. Hani çok klişe olacak ama devamı kendi kelimeleri ile devam etsin:
Makarna, Lütfen!'in hikayesi, makarnanın Akdeniz'de keşfinden çooook çoooook sonra 2011'de başladı. Aklıma sebze ile makarnayı birleştirmenin düştüğü o ilk günlerde önceliğim aile beslenmesine daha fazla sebze katmaktı. Bir de annelik adına ara verdiğim 15 yıllık gıda mühendisliği kariyerime güzel bir dönüş yapmak istiyordum.
Şimdi geriye bakınca kafamın içinde dolaşan bu sorulara cevaplamam için üç şeyin canımı sıkması gerekiyormuş meğer :
-Bir kilo ıspanağı aldığın gibi çürütmeden yıkamak gerek. Onun için de en az 35 dakika ve litrelerce su harcamak lazım. Bir de üstüne insanın beli ağrıyor.
-Yabancı yemek programlarında gördüğüm sağlıklı, lezzetli ve pratik çözümler Türkiye'de yok ve hatta hiç gelmeyecek.
-Bizim evde kerevizi, brokoliyi sadece ben yiyorum, bir şey yapmam lazım.
Yaptım da. Kerevizi bir güzel haşlayıp, püre haline getirdim, tam buğday unu ile karışıtırıp ev eriştesi yaptım. Kerevizin kokusunu evi havalandırıp kaybettim, akşama erişteyi çok soslamadan sofraya koydum.
Ve zafer!!
Kerevizli eriştem, baş gurmem eşim tarafından pek beğenildi.
Hikayenin bundan sonrasını bir film misali hızla geçiyorum. En başta undan vazgeçip daha besleyici olduğu için irmik kullanmaya başladım. Farklı sebzeleri çeşitli oranlarda denedim. Hazırlaması zahmetli olabilen kereviz, ıspanak ve brokolide karar kıldım. Sebzelerin tadının makarna içerisinde eriyip gideceği en yüksek oranı tutturdum. Bunlar yetmedi diyabetler de diyet yapanlar da makarnadan uzak kalmasınlar diye Sebzeli Tam Buğday Makarnasını hazırladım. Kim denediyse çok beğendi, mutlaka piyasaya çıkarmam gerektiğini söyledi. Olur mu olmaz mı, becerir miyim beceremez miyim soruları yavaş yavaş o kadar da korkutucu gelmemeye başladı.
Gıda üretimi ve satışı tek kişilik bir iş değildir. Fikir seviyesinden fiiliyata geçerken birinci tekilden birinci çoğula döndü tabi özneler. Üretiminden etiketlenmesine, fotoğraf çekiminden sitenin tasarımına kadar her aşamada ailem ve dostlarımla hem saf bir heyecan hem de profesyonel bir disiplin ile çalıştık.
Artık Makarna, Lütfen!'ni tüketicilerle buluşturma vakti geldi.
Zamanın hızına uyan sağlıklı ve lezzetli makarnalarımızı en hızlı şekilde internetteki "dükkanımızdan" size sunuyoruz.
Türkiye'de bir ilk sayılabilecek makarnalarımızın yanı sıra gıda sektöründe beraber çalışma fırsatını yakaladığımız adil ve iyi ürün sunan üretici dostların da ürünlerini paylaşmaya karar verdik. Sos ve zeytinyağlarımızın yanına baharatlar, sebze karışımları, yeni makarnalar ile kullanımı denenmiş ve onaylanmış mutfak aletleri ve tarifleri denenmiş kitapları sizlere sunabilmekten dolayı mutluyuz.
Makarna, Lütfen!, ailelerimize gönül rahatlığı ile sunacağımız, katkısız, doğal ve sürdürülebilir gıdaların adresi olmaya makarnalardan başladı. Prensiplerinden ödün vermeden sağlam adımlarla ve tabi ki sizleri dinleyerek bu markayı geliştirmek istiyoruz.
Uzun lafın kısası Makarna, Lütfen!, hikayesinin çok çok başında yeni bir marka. Umarız güzel bir hikaye olur.
Tuğba BAYBURTLUOĞLU
makarnalutfen.com