ALZHEİMER'A MEYDAN OKUYAN ve DÜNYA'DA ÇIĞIR AÇAN BİR TERAPİ; Dil Bilimci Seda Yekeler Uzmanlığıyla Geliştirilen LİNGOTERAPİ
ilandırLİNGOTERAPİ; Yunanca 'da dil ''LİNGO'' ve Fransızca 'da tedavi anlamına gelen ''TERAPİ'' kelimelerinin birleşiminden oluşan çok özel yöntemdir.
Hayatın her anında sahip olduğumuz korkular sebebiyle en iyi imkânlar ve en konforlu koşullar altındayken bile zihnimizin başarısız olacağımıza dair yaydığı titreşimlerin yok edilmesi ve yabancı dil edinimi ile zihne terapi yaptırılması yöntemidir.
Dünya'nın kendi ülkesinde fark yaratan ilk 100 eğitmeninden biri olan Seda Yekeler, yenilikçi ve üstün eğitim anlayışıyla LİNGOTERAPİ'yi ülkemize kazandırıyor.
Dil Bilimci Seda Yekeler, LİNGOTERAPİ için 16 yıllık uzman deneyimiyle, Dil Bilim, Nöro-Bilim, Psikoloji ve Teknolojiyi bir araya getiriyor. Dünyaca ünlü merkezlerle koordineli çalışmalarının sonucu olarak; yabancı dil edinmenin Alzheimer'a meydan okuduğunu belirten Dilbilimci Seda Yekeler, aynı zamanda kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı olduğu Türkiye'nin tek yabancı dil vakfı olan SEYEV aracılığıyla yaşlı gruplara düzenli olarak gönüllü dil eğitimleri veriyor. İngilizcede "elderly" anlamına gelen "yaşlı" kelimesini "wellderly" kelimesine dönüştürmek hayali ile gönüllü işlere imza atıyor.
Bilişsel Sağlığınız İçin Yeni Bir Dil Edinin! Alzheimer'ı Gelişmeden Yok Edin…
Ciddiyetini henüz tam anlamıyla kavrayamadığımız bir hastalık olan Alzheimer, şu anda dünya genelinde 40 milyon insanın hayatını tehdit ederken 2050 yılında bu sayının 115 milyonu aşacağı belirtiliyor. Ülkemizde ise Alzheimer hastası olan kişi sayısı 400.000'in üzerinde. Yani rakamlar hiç de küçümsenecek gibi değil. 4 yaşından 75 yaşına kadar uzanan geniş bir yaş grubuna eğitimler veren ve yıllardır hem gönüllü hem de akademik anlamda sürdürdüğü çalışmalarıyla üstün başarılar elde eden Seda Yekeler, ''Motivasyon'' ve ''İhtiyaç Duymanın'' dil edinimindeki muazzam katkısının her yaştan insan için anahtar unsur olduğuna bizzat tanık olduğunu belirtiyor. Zihinsel korkularımızı yok ederek beynimizdeki merkezleri hedef alan LİNGOTERAPİ yöntemiyle ilgili ise şu açıklamaları yapıyor.
''Öncelikle bilimin ulaştığı sonuçları ortaya koyalım:
- İki dil konuşabilen insanlarda Alzheimer hastalığı gelişirse, beyinleri hastalığın gelişmesinden sonra diğer insanlara göre daha iyi ve uzun süre işlevini sürdürebiliyor. Tek dili olan hastaların genel eğitim süreleri daha fazla da olsa, ortalama 5.7 yaş daha yaşlı olan iki dilli hastalar hafıza ve düşünce testlerinde daha iyi puanlar alıyor.
- Sadece 1 dil konuşan insanlara göre iki dilli insanlarda Alzheimer ortalama 4 yıl daha geç gelişiyor ve bu insanların semptomlarla ilgili şikâyetleri de diğerlerinden 5 yıl daha geç başlıyor.
- Alzheimer hastası olan insanların önemli beyin bölgelerinde oluşan hasar, beynin bu bölgelerinin kullanabileceği enerji miktarını azalttığından, ilginç bir şekilde iki dilli insanların beyinlerindeki bu bölgelerde tek dillilere göre daha az enerji kullanımı görüldü. Ancak, bilim insanları iki dilli insanların beyinlerindeki diğer bölgelerde daha fazla enerji kullanıldığını, bu insanların beyin bölgelerindeki bağlantının daha fazla olduğunu tespit ettiler. Bu da bu insanların beyinlerinin Alzheimer'ın yol açtığı hasarı telafi edebildiğini göstermektedir. Ömür boyu iki dilli olanlarda ve hayatlarının hemen her gününde bu iki dili kullananlarda en yüksek fayda gözlemlenmiştir.
- İki dilli insanlardaki beyin taramalarına göre Alzheimer hastalığı beyinde çok ilerlemiş olsa da semptomları tek dilli insanlardaki Alzheimer'ın başlangıç düzeyindeki gibidir.
- Bir başka araştırmada orta ağırlıktaki bilişsel bozukluğu (MCI) olan 68 kişi ve Alzheimer hastalığı (AD) olan 26 kişinin MRI sonuçları incelendi. Araştırmacılar özellikle beynin frontal alanlarıyla birlikte medial temporal loblarını – hafıza oluşumunda kilit olan bölgeler – incelediler. Dil ve bilişsel kontrolle ilgili olan alanlarda hem çok dilli MCI hem de AD hastalarının kortekslerinin tek dilli olanlara göre daha kalın olduğu bildirildi.
Yabancı Dil Edinmek Beyni Koruyor
- Alzheimer hastalığı beynin bir bölgesini etkilese bile, iki dilli insanlar bilişsel faaliyetlerini sürdürmeye devam edebiliyorlar. Yani Alzheimer olsalar da iki dillilik onları semptomlara karşı koruyor.
- Araştırmacılara göre bu koruma, beyinlerdeki farklılıklardan kaynaklanıyor. Araştırmalar, iki dilli insanların "yönetimsel kontrol sistemi" olarak adlandırılan bir beyin ağını çalıştırdıklarını gösteriyor. Bu "yönetimsel kontrol sistemine" prefrontal korteksin bazı bölümleri ve diğer beyin alanları dâhildir. Ayrıca bu sistem karmaşık şekilde düşünebilme yetimizin temelini oluşturur. Yönetimsel kontrol sistemi zihnimizin en önemli kısmıdır çünkü dikkati ve benzersiz insan düşüncesi olarak adlandırdığımız her şeyi kontrol eder.
- Teorik olarak iki dilli insanların sürekli olarak sahip oldukları iki dilin birbirleriyle çatışmasını engellemek için beyin sistemlerini çalıştırmaları gerekmekte. Beyinleri her kelime için pek çok seçenek arasından istenileni bulmalı, bunun için de her iki dil arasında geçiş yaparak her şeyin istenildiği gibi olduğundan emin olmalı. Bütün bu aktiviteler, işler kötü gitmeye başladığında ve beyin Alzheimer hastalığı gibi bir hastalık tarafından kuşatıldığında beyin için bilişsel bir yarar sağlıyor.
- İki dilli olmak tek başına Alzheimer olmayı engelliyor diyemeyiz ancak bu hastalığın geliştiği kişilerin bununla daha iyi baş etmesini sağlıyor.
- Diğer araştırmalar da gösteriyor ki bu yararlar ikinci dili sadece doğduğu andan itibaren edinmeye başlayanlar için değil, hayatlarının ilerleyen bir zamanında ikinci dili edinenler için de geçerli.
- Alzheimer hastalığı teşhisi konmuş İtalyanca ve Almanca dillerini konuşan 45 denek ve bu iki dilden sadece birini konuşan 40 deneği kapsayan 85 denekle laboratuvar ortamında yapılan araştırmada iki dilli olan grubun 5 yaş daha yaşlı olduğu tespit edilmiştir. Demans başlangıcını geciktirmek modern toplumlar için yüksek öncelikli bir konudur ve mevcut nöro-biyolojik kanıtların yaşlı vatandaşlarda iki dilliliği ya da çok dilliliği destekleyecek şekilde sosyal programları harekete geçirmesi gerekir.
- "Bilişsel Rezerv" kavramının bazı insanların beyinlerinin neden diğerlerine göre hasarlara karşı daha dirençli olduğunu açıkladığı düşünülmektedir ve yaşam boyu iki dilliliğin "bilişsel rezervi" geliştirdiği yönünde kanıtların sayısı her geçen gün artmaktadır.
Umarım siz de bilimin önerilerini dikkate alarak hangi yaşta olursanız olun ana dilinizden başka bir dil edinir ve kendinizi Alzheimer'a karşı korumak için etkili bir adım atarsınız. Yukarıda da belirttiğim gibi yaşamınızın bir bölümünde yabancı dil öğrenip kullanmayarak o dili köreltmiş olmak, çok dilliliğin Demans ve Alzheimer konusundaki yararlarından tam olarak yararlanamamanıza neden olabilir. Çok dilli insanlarla yapılan tüm araştırmalar, hemen her gün birden fazla dil kullanan insanlar üzerinde yapılmıştır. O nedenle siz de her gün anadilimizin yanı sıra ikinci ve hatta üçüncü dilimizi de kullanmak için fırsatlar yaratmaya gayret edin ve dil edinmiş olmanın sayısız faydasına beyin ve bilişsel sağlığınızı da ekleyin.''