Öğretmen Şeyma ve kardeşini öldüren sanık: "Kırılan sineklik ve kornişi sormak için gittim"
Konya'da platonik aşık olduğu komşusunun kızları 25 yaşındaki öğretmen Şeyma Sarı ve onun 18 yaşındaki kız kardeşi Tuğba Sarı'yı tabancayla öldüren, anneleri Hacer Sarı'yı (51) da ağır yaralayan Muzaffer Canpolat'ın 'kasten adam öldürme' suçundan Konya 1'inci Ağır Ceza Mahkemesinde...
Konya'da platonik aşık olduğu komşusunun kızları 25 yaşındaki öğretmen Şeyma Sarı ve onun 18 yaşındaki kız kardeşi Tuğba Sarı'yı tabancayla öldüren, anneleri Hacer Sarı'yı (51) da ağır yaralayan Muzaffer Canpolat'ın 'kasten adam öldürme' suçundan Konya 1'inci Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanmasına başlandı.
Olay, 27 Haziran Perşembe günü merkez Selçuklu ilçesi Binkonutlar Mahallesi Revan Caddesi'nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, 2 yıl önce eşinden boşanan ve yalnız oturan ayakkabıcı Muzaffer Canpolat, platonik aşk beslediği karşı komşusunun kızı öğretmen Şeyma Sarı'yı olumsuz cevap alınca kız kardeşi Tuğba Sarı'yla birlikte tabancayla vurarak öldürdü, anneleri Hacer Sarı'yı da başından vurarak yaraladı. Olayın ardından olayda kullandığı tabancayla birlikte polis merkezine giderek teslim olan cinayet zanlısı Muzaffer Canpolat ve kendisine silah sattığı belirlenen Mustafa K. tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Silahını yanına alma sebebi sorulan zanlı, "Onların tavrına göre hareket edecektim"
Tutuklu sanıklar Muzaffer Canbolat ve kendisine silah satan Mustafa Kaya'nın Konya 1'inci Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanmasına başlandı. Davaya Şeyma Sarı'nın babası Burhanettin Sarı, olay günü yaralanan anne Hacer Sarı tekerlekli sandalyeyle katılırken, davayı çok sayıda avukatta takip etti. Öğretmen Şeyma Sarı ile kız kardeşi Tuğba Sarı'yı öldüren Muzaffer Canbolat, mahkemede yaptığı savunmasında, "Sarı ailesi sürekli benim evime gelip gidiyordu. Bir gün tuvalette yüne benzer bir şey dökülmüş, evdeki korniş ve sineklik kırılmış bunu sormak amaçlı onlara gittim. Şeyma ile Tuğba aşağıdaydı anne Hacer beni görünce itekledi. Olay anını hatırlamıyorum çok pişmanım" dedi.
Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde olaydan kısa bir süre önce psikolojik tedavi gördüğünü de anlatan cinayet zanlısı Muzaffer Canpolat, olayı hatırlamadığını tekrarlayarak pişman olduğunu söyledi. Mahkeme başkanının şüpheli Muzaffer Canbolat'a "Silahı neden yanına aldın?" sorusuna ise "Onların tavrına göre hareket edecektim" şeklinde cevap verdi.
"Konuşmaya bile fırsat vermeden silahı ateşledi"
Mahkemede iki kızı öldürülen kendisi de ağır yaralanan ve mahkeme salonuna tekerlekli sandalye ile gelen anne Hacer Sarı'da dinlendi. Anne Hacer Sarı, "Kızım Tuğba ile birlikte aşağıya indik. Şeyma yanımda değildi o sırada Muzaffer karşımızdan geldi ve kafama silah dayadı. Konuşmaya bile fırsat vermeden silahı ateş etti. Daha sonra neler oldu hatırlamıyorum. Olaydan önce kızım öğretmen olduğu için okula giderken ona hep pencereden el sallıyordum. Daha sonra bir gün Şeyma bana gelerek anne bu şahıs bana hep bakıyor beni rahatsız ediyor dedi. Sonra kızımı ben kendim takip ettim daha sonra ise bu şahsın evine giderek yaptığının ayıp olduğunu söyleyerek uyardım. Eşime bu olanları anlatmadım, şahıs yanlış anlama olduğunu söyledi. Ben bu olanlardan sonra kızımı dolmuşa kendim bindirmeye başladım. Şahıs Şeyma'nın bindiği dolmuşa bindi ve Şeyma bana mesaj attı. Ben de takip ettiğinden emin ol ve dolmuştan inmesini söyledim. Daha sonra bu kişi kızımın izini kaybetmiş. Kızlarımı öldüren bu şahıstan şikayetçiyim" diye konuştu.
Öğretmen Şeyma Sarı (25) ile kız kardeşi Tuğba Sarı'nın babası Burhanettin Sarı da, mahkemede kızlarını öldüren cinayet zanlısından şikayetçi olduğunu söyledi.
Duruşma 17 Ocak 2020 tarihine ertelendi
Sanık Muzaffer Canbolat'a silah sattığı iddiasıyla gözaltına alınan Mustafa K. de ifadesinde, "Ben bu şahsa kesinlikle hiç bir zaman silah satmadım. Silahtan çok başımız yandı. Suçlamaları kabul etmiyorum" diyerek kendini savundu. Davada Hacer Sarı'nın ve Burhanettin Sarı'nın komşularının da ifadeleri alındı. Sarı ailesinin komşuları ise silah sesleri üzerine binaya çıktıklarını ve şüpheli Muzaffer Canbolat'ın küfür ederek olay yerinden ayrıldığını söyledi. Cinayet zanlıları ve tanıkların dinlenmesinin ardından mahkeme heyeti tarafından duruşma 17 Ocak 2020 tarihine ertelendi.
Anne Hacer Sarı mahkeme sonrası gözyaşlarına boğuldu
Mahkemenin ardından davaya tekerlekli sandalye ile katılan anne Hacer Sarı gözyaşlarına boğuldu. Öldürülen kız kardeşlerin yakınları, eğitimciler ve avukatları adliye önünde toplanarak basın açıklaması yaptı.
Burada aile adına açıklama yapan Sarı ailesinin avukatı Ferit Atalay, "Bu cinayet, Türkiye'de sonu gelmeyen, bitmeyen, tükenmeyen kadın cinayetlerinin tipik bir örneği. Belki de en vahşice işlenmiş cinayetlerden birisi. Bu davada verilecek kararın, Türkiye'deki kadın cinayetlerinin önlenmesine katkı sağlamasını istiyoruz. Bu davayı baştan sona kadar izleyeceğiz. Mahkemenin bu konuda en doğru kararı vereceğini biliyoruz. Sanık bugünkü duruşmada akli melekelerinin yerinde olmadığı görüntüsünü vermeye uğraşmıştır, ancak sanığın yargılamanın tüm aşamalarında verdiği ifadeler birbiriyle çelişik değildir, son derece nettir, açıktır, tasarlamıştır, kurgulamıştır. Bu suçu işlerken adım adım planını uygulamıştır. İki kişiyi öldürdüğü için iki kez müebbet hapse mahkum olacaktır" dedi.
Konya Çerkes Derneği Temsilcisi Tuğçe Parılyıldız ise "Kadın ve çocuk cinayetlerinin adalet duygusunu derinden sarstığını, Şeyma ve Tuğba Sarı'yı koruyamamanın derin üzüntüsünü yaşadıklarını belirterek, "Bizler de bu davada tarafız. Bizler güçlü, kararlı hukuk insanlarımızla, tüm üye ve hemşehrilerimizle, adaletin yerini bulacağı ve o caninin en ağır cezayı alacağı güne kadar bu davanın yakın takipçisi olacağız" ifadelerini kullandı. - KONYA