Haberler

Narin'in amcası Salim Güran: DEM'in yemek aracını köyden kovduk

Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Narin davasında tutuklu 4 sanığın ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle yargılandığı davanın ikinci duruşması devam ediyor. Duruşmada savunma yapan amca Salim Güran, "Buradan hakime ve devlet yetkililerine sesleniyorum: Lütfen bu kolluk kuvvetlerine geniş çaplı bir soruşturma başlatılsın. Biz vatan haini değiliz. Biz, bir dönem DEM'in yemek aracını köyden kovduk" ifadelerine yer verdi.

Diyarbakır'da kaybolduktan 19 gün sonra dere yatağında çuvalda cansız bedeni bulunan Narin Güran (8) cinayetine ilişkin haklarında 'İştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle dava açılan tutuklu sanıklar annesi Yüksel, ağabeyi Enes ve amcası Salim Güran ile komşuları Nevzat Bahtiyar, yargılandıkları davanın ikinci duruşması 2'nci gününde devam ediyor.

"DEM'İN YEMEK ARACINI KÖYDEN KOVDUK"

Duruşmada ilk olarak sanık kürsüsüne çıkan amca Salim Güran, "Buradan hakime ve devlet yetkililerine sesleniyorum: Lütfen bu kolluk kuvvetlerine geniş çaplı bir soruşturma başlatılsın. Biz vatan haini değiliz. Biz, bir dönem DEM'in yemek aracını köyden kovduk. Açlıktan ölsem bile o yemeği yemem; onlar şov peşinde. Narin'den küçük bir kızım daha var. Vallahi benim yengem çocukları için ölüyor. Kızımızı öldürdünüz, namusumuza laf atıyorsunuz, ailemizi yok etmeye çalışıyorsunuz. Bu haksızlık. Nevzat'ın avukatı, eşiyle fotoğraf çektirmiş. Allah'tan kork! Kardeşimi görünce içim parçalanıyor. Namusumuzla oynamayın. Suçlamaları kabul etmiyorum. Beraatimi talep ediyorum" dedi.

Mahkeme Başkanı'nın "Son savunmanı alalım Salim, savcının talebine ne diyeceksin?" sözleri üzerine amca Salim Güran, şunları söyledi:

"Her sabah olduğu gibi tarlaya gittim. Mehmet Selim ve oğlu Ramazan ile birlikte. Ardından Bağlar tarafındaki sağlık ocağına gittim. Hükümet Konağı'nın karşısında bulunan bankadan 4 bin lira para çektim ve çocuklara verdim. Daha sonra iki oğlumla çay ocağında oturdum. Ardından aynı istikametten köye döndüm. Petrolden benzin aldım ve eve geldim. Hava sıcaktı, klimanın önünde eşim ve iki oğlumla oturdum, yemek yedik ve dinlendim.

Daha sonra yukarı tarlaya gittim, işlerime baktım. O sırada elektrikçiler geldi ve Mehmet Şerif'in arızasına bakmak için geldiklerini söylediler. Onların arabasıyla birlikte gittik. Pamukların kurtlandığını gördüm. Elektrikçiler ücret konusunu söyledi, ben de amcamın oğlu ile konuşmalarını istedim. Ramazan aradı, tarla işleriyle uğraşıyordu, yanına gittim. Orada bir süre oturduk. Narin'in kaybolduğu saatlerde kızım beni arayıp durumu söyledi. Mehmet Selim gelmişti, onunla birlikte olay yerine gittik. Kalabalığı görünce herkesin ağladığını fark ettim. Komutanı aradım ve 'Ağabeyimin kızı kayıp, ekip gönderin' dedim. Ancak komutan izinde olduğunu söyledi. Bunun üzerine Sabri'ye söyledim, 'Okulun kamerasına bakalım, jandarma gelecek' dedim.

Samet Hoca duydu. Sabri anahtarı getirdi, jandarmadan bir arkadaş geldi. Kamerayı inceledik, amcamın çocuklarının Narin ile yürüdüğünü ve patikadan yukarı çıktıklarını gördük. O bölgeye gittik, koyunların olduğu yere baktık, ama bir iz bulamadık. Gün doğmadan önce Barış kardeşimin evine gittik. Barış'ın eşi Yasemin bağırarak, 'Sabahleyin bu vahşiyi gördüm!' dedi. (Nevzat Bahtiyar'ı işaret ediyor.) Bunun üzerine, 'Neden bundan şüphelenmiyorsunuz?' dedim.

HOCAYA GİTTİKLERİNİ KABUL ETTİ

Nevzat eve geldi, araba meselesini konuştuk. Ona, 'Senin aracı aldığın kişi cezaevine girmiş' dedim. Nevzat, 'Param yok' dedi. Daha sonra cemaat toplandı, aramızda zararı hesapladık. Nevzat'ın parası olmadığı için 'Sen bizim evin sıvasını yaparsın' dedik. Sonrasında Nevzat bu işi üstlendi ve 200 bin liraya sıva işine para biçti. Ancak bu olaydan sonra Nevzat ile 3 ay boyunca konuşmadık. Normalde tarlada beni gördüğünde yanıma gelir, otururdu. Ama 3 ay boyunca yanıma hiç gelmedi. Narin kaybolduktan sonra, jandarma ile konuştuk. Bana, 'Dara'daki 2 kameraya bakalım' dediler. Komutan, 'Kaç tane yol var?' diye sordu. Bazı yollara beni götürdüler, bazılarına ise götürmediler. Daha sonra JASAT ekibi geldi ve, 'Bütün kameraları inceleyeceğiz' dedi. Ancak şimdi kolluk kuvvetleri aileyi suçluyor, ama kendi eksiklerinden bahsetmiyorlar. İfade almışlar ama Narin'in patikada kaybolduğu saatlerde neden kameraları incelemiyorlar? Bir şey bulamayınca aileyi suçlamaya başladılar.

"ARABAMDA DNA BULUNDU DENİLDİ"

Sonra benim arabamda DNA bulundu denildi. Bütün deliller medyada yer aldı. Komutan, 'Sen petrole gitmişsin' dedi ve battaniyeden bahsetti. 'Komutan, ne diyorsunuz?' dedim. Kalktılar, beni tuttular ve cezaevine koydular. Ömrümde cezaevi görmemişim. Cezaevinde televizyon izliyordum, 'İtirafçı' diyorlar, 'N.B. kod adlı.' Kimdir bu, ben tanımıyorum.

Sonra 'Nevzat Bahtiyar' dedim. Narin'in cesedi bulundu. Yeğenimin mezarına gitmek istedim, ama bırakmadılar. Olayları izlediğim için televizyonu benden aldılar. Medya, bir aileyi yok etti. Beni neden tutukladılar? Eğer beni tutuklamasalardı, Nevzat itiraf edecekti. Nevzat yakalanınca, 'Salim Güran' dedi. Medyadan kan, DNA, her şeyi öğrenmişti.

"HERKES O ARABAYI KULLANIYOR"

Kalktılar, beni tekrar adliyeye götürdüler. Nevzat sürekli ifadesinde 'araba' diyor. Çünkü arabada DNA olduğunu biliyor. 'Araba ile gelmişim' diyor. 'Camdan verdi' diyor ama cam bozuk. 'Battaniye' diyor, medyadan duyduğu battaniyeyi söylüyor. Arabayı iki kez incelemeye götürdüler, bu kez saç bulundu. Yeğenim o arabaya binmiştir, zaten o araba benim değil. Herkes o arabayı kullanıyor.

O DNA'nın iki ay öncesine mi ait olduğu belli değil. Ama ben o DNA yüzünden cezaevindeyim. Şimdi baz kaydı çıktı. Ben iki yerde birden olabilir miyim? Bu mümkün değil. Ben köydeyim, ama baz kaydı beni dere kenarında gösteriyor. Gitmediğim bir yerde nasıl baz kaydı çıkar?

Ortada bir ölüm var, bu kadar kötü niyet neden? Ben o bölgeye gitmedim. Şimdi bütün aile nerede? Cezaevinde. Biz, Narin'i bulmak için çabalarken şimdi tüm ailemiz cezaevinde. Baba, oğul cezaevinde. Ama Nevzat Bahtiyar ve onun aile bireyleri nerede? Dışarıda. Hem kızımızı hem de ailemizi yok etti."

Kaynak: Haberler.com / 3.Sayfa
500

Yorumlar (38)

Haber YorumlarıMert Kalyoncu:

Olayın içine siyaseti ve dini karıştırıp, cezadan sıvışmaya kalkma. Dem parti, kem parti falan. Çocuğu kim öldürdü, onu söyleyin.

Yorum Beğen454
Yorum Beğenme1
yanıtYanıtla
Haber YorumlarıAlparslan Türkdoğan:

DEM'in yemek aracını köyden kovacağınıza oturup onlarla konuşsaydınız böyle sapıtmazdınız.

Yorum Beğen306
Yorum Beğenme57
yanıtYanıtla
Haber YorumlarıKamil Akar:

hadi lenn

yanıt0
yanıt4
Haber YorumlarıMGk:

Ak partiliyim ama bu kendini savunma şekli çok saçma Dem bu ülkenin resmi Partisi onu kovan vatansever olmaz ortalığı karıştıran hain olur.. Bizim Dem'e olan kızgınlığımız çocuklarımızın kanını döken Pkk ile arasına mesafe koymamasıdır

Yorum Beğen250
Yorum Beğenme35
yanıtYanıtla
Haber YorumlarıSer_hat:

Belli...

yanıt0
yanıt1
Haber Yorumlarıdikduran adam:

DEM=TERÖRR

yanıt1
yanıt5
Haber YorumlarıAhmet Duran Akbulut:

O kadar küçük ayrıntıları kafana takmasaydin keşke akp seçmeni şaşırt beni

yanıt3
yanıt0
Haber Yorumlarısüleyman koç:

adamda diyorki biz vatan haini olmadığımız için kovduko partiyi,, teöröre destek verdikleri için kovmuşş...sen teröre destek vereni kovmuyorsan sendede sıkıntı vardır

yanıt1
yanıt3
Haber YorumlarıMehmet medeni Kartal:

SENİN KÖPEK OLDUĞUNU HERKES BİLİYOR

Yorum Beğen208
Yorum Beğenme5
yanıtYanıtla
Haber YorumlarıJack Bigger:

Vatan haini değilsiniz ama katil olduğunuza dair derin şüheler var.

Yorum Beğen202
Yorum Beğenme8
yanıtYanıtla
Tüm 38 yorumu okumak için tıklayın Haberler.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve haberler.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.
title
Close