Haberler

Güngören'de Darp Edilerek Öldürülen Umut Emre Aytekin'in Davası Başladı

Güngören'de Darp Edilerek Öldürülen Umut Emre Aytekin'in Davası Başladı
Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Güngören'de bir restoranda Umut Emre Aytekin'i darp ederek öldüren Hayrettin Öztaşçı ve Ceyhun Tuzcu'nun yargılanmasına başlandı. Duruşma sırasında sanıklar, olayın küfürleşme sırasında gerçekleştiğini iddia etti. Umut'un annesi, oğlunu naif bir şekilde büyüttüğünü ve şiddet içeren eğitimin gerekmediğini belirterek, saldırının masum bir gencin hayatını sonlandırdığını vurguladı. Mahkeme, sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verdi.

Güngören'de Şubat ayında bir restoranda Umut Emre Aytekin'i darp ederek öldüren 2 sanığın yargılanmasına başlandı. Duruşmada savunma yapan sanık hakim karşısına çıktı. Duruşma sonrası açıklama yapan Umut Emre Aytekin'in annesi Nermin Kıvrak, "Ben çocuğumu basketbolla, müzikle eğittim büyüttüm. Karateye mi, boksa mı gönderseydim. Orada onun yapacağı eylem o olurdu o zaman" dedi.

Güngören'de Şubat ayında bir restoranda Umut Emre Aytekin'i darp ederek öldüren 2 sanık hakim karşısına çıktı. Bakırköy 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada tutuklu sanıklar Hayrettin Öztaşçı ve Ceyhun Tuzcu hazır bulundu. Duruşmada taraf avukatları ve vefat eden Umut Emre Aytekin'in müşteki annesi Nermin Kıvrak'ta katıldı.

"Ben yumruk attım, düşmesin diye tutunca beraber yere düştük"

Duruşmada savunma yapan sanık Hayrettin Öztaşçı, olay gününden bir gün önce Ceyhun Tuzcu ile buluştuğunu söyleyerek, "İncirli'de bir parka gidip şarkı sözleri yazdık. Ceyhun'un telefonun şarjı bitince sözler yarım kaldı. Bizde telefonu şarja takmak için zincir bir restorana gittik. Gece dört civarıydı. Ceyhun gidip kahve aldı. Ben istemediğimi söyledim. Uykuya dalmayayım diye oyun oynamaya başladığımız sırada Umut geldi masaya, 'siz yemek mi yediniz' dedi. Ben kafamı kaldırıp baktım. O sırada Ceyhun, 'yok abi, bizden öncekiler yemiştir' dedi. Daha sonra bize, 'siz ne yapıyorsunuz' dedi. Bizde kahve içtiğimizi söyledik. Küfür ederek bize 'evinizde için kahvenizi' dedi. Sonra yerine gitti biz kafasının güzel olduğunu anladık. Sonra yine geldi ve 'niye hala buradasınız' diyerek küfürler etti. Eli belindeydi, arkasını döndü ve kasaya gitti. İlkinde bir şey demedik. Durmadan tehdit, küfür, hakaret. Biz yanına gittiğimizde hala küfür ediyordu. Ben yumruk attım, düşer gibi oldu, düşmesin diye tutunca beraber yere düştük. Biraz daha arbede oldu. Ardından bıraktım, ne olduğunu anlamadım. Şoka girdim. Elim ayağım titredi. İnsanlar toplanmıştı. Ambulans geldi, nefesini kontrol ettiler. Yaşıyor dediler. Birisi bizi kapıya çıkardı, hava almak için. Olayı anlattık. Sonra polis geldi. Teslim olduk. Birilerinden durumunun iyi olduğunu öğrendik, saatler sonra ise öldüğünü öğrendik" diye konuştu.

"Hayrettin geldi vurdu, yerdeyken de ben 3-4 tane tekme vurdum"

Savunma yapan diğer tutuklu sanık Ceyhun Tuzcu, olay gününden bir gün önce parkta sohbet edip şarkı yazdıklarını belirterek, "Telefonumu şarj etmek ve ısınmak için bir zincir restorana gittik. Sonrasında oturduğumuz yerin arka masasında tepside patates kızartması vardı. Ben kahve almaya gittim, geri geldim bir kaç dakika sonra yanımıza birisi geldi. Bana, 'bu yemekleri siz mi yediniz' dedi. Bende, 'yok abi biz yemedik' dedim. Daha sonra küfürlerle gidin o zaman buradan dedi. Bize, buranın kahve içme yeri olmadığını, kahvemi evimde içmemi söyledi. Kapıya yöneldi, geri döndü bize, 'dua et o kahveyi suratına çarpmıyorum' dedi. Geri dönüp, 'Siz hala gitmediniz mi' dedi, küfürler etti. Sonrasında bize, 'tamam siz şimdi bekleyin' deyip parmağını sallayarak gitti. Bizi sokak çocuğu sandı. Kasaya gittiğinde yine bağıra bağıra küfürlü bir şeyler söylediğinde ona doğru koşmaya başladım. Tam o an Hayrettin geldi, vurdu yerdeyken de ben 3-4 tane tekme vurdum. Ben Hayrettin'i ayırdım" ifadelerini kullandı.

Tutukluluk halinin devamına hükmedildi

Ara kararını açıklayan mahkeme, eksik hususların giderilmesi ve sanıkların tutukluluk halinin devamına hükmederek duruşmayı erteledi.

"Ben çocuğumu basketbolla, müzikle eğittim büyüttüm. Karateye mi, boksa mı gönderseydim"

Duruşmanın ardından adliye önünde açıklama yapan Umut Emre Aytekin'in annesi Nermin Kıvrak, "Ne olur sizler de dikkat edin. Bu ülkede hep savunmasızlara, çocuklara, hayvanlara, kadınlara kalleşçe saldırıyorlar. Neden güçlülere saldırmıyorlar, çünkü gücü yetmeyecek. Hep masumlara saldırıyorlar, ne olur bunlara dikkat edin. Hiç ummadığınız insanın başına geldi bu. Kendine sanatçı bile demeyen Mimar Sinan Üniversitesi mezunu, çok iyi bir çocuktu. Sanatçı ne demek? Naif insan demek, kin nefreti olmayan, şiddeti olmayan insan demek. Ben çocuğumu basketbolla, müzikle eğittim, büyüttüm. Karateye mi, boksa mı gönderseydim. Orada onun yapacağı eylem o olurdu o zaman. Oğlumun nişanlısını taciz ediyorlar, oğlum naif bir şekilde masalarına gidiyor ne yapıyorsunuz diye. Ben kadın olarak yakalarına yapışırdım, ne yapıyorsunuz diye. Yazık, ailelerine de yazık, Yazık. Anne, babalar evlatlarını iyi yetiştirsinler. Bir de yerde tekmelediğini demiyor, işine gelmiyor. Öldürme amacıyla vurmuş. Bu insanların psikolojilerinde, ruh sağlıklarında ve alt yapılarında bozukluk olduğunu düşünüyorum" diye konuştu.

"En ufak bir itişme, kakışma, fiziksel dokunma bunların hiçbirini yapmamıştır"

Adliye önünde açıklamalarda bulunan müşteki avukatı Ömer Faruk Söylemez, "Bugün 4 Şubat 2024 tarihinde Merter MC Donalds'ta iki saldırgan tarafından katledilen Umut Emre Aytekin'in kasten öldürmeye ilişkin davanın ilk duruşması bugün görüldü. Sanıklar zaten tutuklulardı ve cezaevinden bizzat getirtilip duruşmada dinlenildi. Sanıklar emniyette vermiş oldukları ifadeleri aynen tekrar ederek, 'Biz Yunus Emre'yi öldürmek istemedik, yaralamak istedik. Saldırma sebebimiz ise ağır küfürler etmesi' şeklindeydi. Biz bu ifadelerin doğru olmadığını, olamayacağını ve mümkün olmadığını vefat edenin özgeçmişiyle, kamera kayıtlarının ve diğer emarelerle birlikte kanıtlamaya ve izah etmeye çalıştık. Umut Emre'ye saldırılmasının asıl sebebi esasında şudur; kamera kayıtlarına bakıldığında Sanık Ceyhun Tuzcu'nun Umut Emre'nin nişanlısı Maria'ya karşı sözlü veya gözlü bir taciz olabilir, ses kaydı olmadığı için biz bunu göremiyoruz ancak gözlü tacizin farkındayız. Daha sonra Maria'nın vermiş olduğu ifadede kendisine küfür edildiğini biliyoruz. Bu durum söylendikten sonra sanıklarla kısa bir diyaloğa giriyor. Burada naif ve nezaket üslubu içerisindeki bir uyarıdan bahsediyoruz çünkü Umut Emre, nişanlısı taciz edilmesine ve küfür edilmesine rağmen sanıklara karşı en ufak bir itişme, kakışma, fiziksel dokunma bunların hiçbirini yapmamıştır. Hatta nişanlısı kendisine küfür edildiğini Umut Emre'ye belirtmesine rağmen Umut Emre, 'boşver, uğraşmayalım' diyerek arkasını dönüp gitmiştir" dedi.

İddianameden

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, 4 Şubat günü meydana gelen olay anlatıldı. İddianamede Güngören Abdurrahman Nafiz Gürman Mahallesi'nde bulunan fast food dükkanında sanıklar Hayrettin Öztaşçı ve Ceyhun Tuzcu'nun yumruk ve tekme darbeleriyle Umut Emre Aytekin'i yaraladıkları ve Aytekin'in kaldırıldığı hastanede hayatını kaybettiği aktarıldı.

"Tahrik altında sinirle vurdum, pişmanım"

Hayrettin Öztaşçı'nın savunmasına yer verilen iddianamede, Öztaşçı, arkadaşı Ceyhun Tuzcu ile dışarda rap müzik yazdıklarını, şarjları bitince ve hava soğuk olduğundan fast food dükkanına girdiklerini söyledi. Alkollü olduğunu da belirten sanık, "Yan masada bulunan bir erkek, Ceyhun ile konuşmaya başladı. Şahıs 'yemek mi yediniz bu tepsiler ne s gidin içeceğinizi başka yerde için yoksa suratınıza yersiniz' dedi. Tekrar yanımıza gelip ana avrat küfretti. Bu söylediklerini gururuma yediremediğim için sipariş verdiği sırada yanına giderek çenesine yumruk attım. Yere düşerken tutup 2-3 yumruk daha attım. Yerde hareketsiz yattığı için çevredekilerden ambulansı aramasını istedim. Tahrik altında sinirle vurdum, pişmanım" dedi.

Sanık Ceyhun Tuzcu ise, "Maktul, kız arkadaşı ile yan masaya geldi. Masamızdaki tepsiyi işaret ederek 'bunu siz mi yediniz?' dedi. 'Yok abi' deyip Hayrettin ile oyun oynamaya devam ettik. Daha sonra şahıs 'o zaman s gidin buradan kahvenizi evde için' dedi. Bu sırada kız arkadaşı da Umut diyerek kendisini uyardı. Kız arkadaşına 'dua et o kahveyi yüzüne vurmadım' diyerek yemek alma kısmına gitti. Bu esnada Hayrettin bir anlık sinirle kalkıp 2-3 kere yumruk attı. Ben de maktulün sırt ve omuz arasına 3-4 kez tekme attım. Hayretin'in vurmaya devam etmesi üzerine onu uzaklaştırdım. Hemen ambulans çağrılmasını istedim. Pişmanım" şeklinde savunma yaptı.

"Bağırarak etraftan yardım istedim"

Tanık Sandra Maria Magdelana Zeppin ise beyanında Umut Emre Aytekin'in nişanlısı olduğunu söyleyerek, "Nişanlım solist olarak müzisyenlik yapmaktadır. 3 Şubat günü alkol aldık. Daha sonra fast food dükkanına geldik. Yan masada iri yapılı iki erkek vardı. Sonradan adını öğrendiğim Ceyhun Tuzcu sürekli bana bakıyordu. Ceyhun laf arasında o şeklinde bir kelime kullandı. Kendime ima edildiğini anlayarak Umut Emre'ye 'bu adamlar küfürlü, kötü kelimeler kullanıyorlar farkında mısın?' dedim. O da 'boşver' diyerek kasaya sipariş vermeye gitti. Daha sonra sanıklar Umut Emre'nin yanına gitti. Hayrettin Öztaşçı yumruk atarak Umut Emre'yi yere düşürdü. Ceyhun da yerde tekmeledi. Bağırarak etraftan yardım istedim" şeklinde olayı anlattı.

Öte yandan hazırlanan Adli Tıp Kurumu Morg İhtisas Dairesinden alınan otopsi raporunda, ölümün künt kafa ve boyun travmasına bağlı kanama sonucu meydana geldiği tespit edildi.

İddianamede, sanıklar Ceyhun Tuzcu ile Hayrettin Öztaşçı'nın 'kasten öldürme' suçundan müebbet hapisle cezalandırılmaları istendi. - İSTANBUL

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / 3.Sayfa
Eyüpspor, sahasında Çaykur Rizespor'a 2-1 yenildi

Arda Turan'a şok mağlubiyet

ABD ve İngiltere'nin ardından Fransa'dan da onay çıktı: Ukrayna füzelerimizi kullanabilir

Batı, topyekun Putin'e savaş açıyor! Bir ülke daha Ukrayna'ya izin verdi

20 bin öğretmenin ataması yapıldı

Eğitim camiasına yeni öğretmenler katıldı

Belediyelere bağlı kreşler kapanabilir

Belediyelere bir kötü haber daha! Kreşlerin kapanması an meselesi

title