Minik Ceylin Davası Ertelendi
İzmir’de kaybolduktan 3 gün sonra komşusunun evinde cesedi bulunan 10 yaşındaki Ceylin Atik’in öldürülmesiyle ilgili davada tutuklu sanıklar Serkan Türkmen (37) ve eşi Şükriye Türkmen’in (30) yargılanmasına devam edildi.
İzmir'de kaybolduktan 3 gün sonra komşusunun evinde cesedi bulunan 10 yaşındaki Ceylin Atik'in öldürülmesiyle ilgili davada tutuklu sanıklar Serkan Türkmen (37) ve eşi Şükriye Türkmen'in (30) yargılanmasına devam edildi.
İzmir'in Ödemiş ilçesinde, 10 yaşındaki Ceylin Atik'in kaybolduktan 3 gün sonra komşusunun evinde cesedinin bulunmasıyla ilgili tutuklu sanıklar Serkan (37) ve eşi Şükriye Türkmen'in (30) yargılanmasına devam edildi. Ödemiş Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın üçüncü duruşmasına, Şakran Cezaevi'nde bulunan Şükriye Türkmen ve eşi Serkan Türkmen, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı. Tutuksuz sanık Raziye Ö., duruşmaya gelmezken, tarafların avukatları, öldürülen Ceylin Atik'in babası Murat Atik, dedesi Mustafa Atik ve babaannesi Ülkü Atik ile yakınları katıldı.
Tanık olarak ifade veren Murat Atik'in kardeşi Sezen Altıok, olay sonrası Şükriye Türkmen'in polisten korktuğunu çevresindekilere söylediğini duyduklarını belirterek, şöyle konuştu:
"Ceylin kaybolduktan sonra eşim ve babası, evin önünde beklerken, Şükriye, 'sigara almak için markete gitmek istiyorum fakat polisten korkuyorum' demiş. Bunu bana eşim anlattı. Ben de 'insan neden polisten korksun ki sigara almaya giderken' dedim. Sonra şüphelenince bu durumu olağan karşılamadım. Ama eşim Şükriye'nin evinin arandığını ve bir şey bulunamadığını söyledi."
Hasta çocuktan rahatsız olmuş
Şükriye Türkmen'le aynı apartmanda otururken, tartıştıkları için evini sattığını anlatan tanıklardan Kader E. ise, "Şükriye Türkmen'le komşuydum. Ben olaydan 3-4 ay önce evimi satarak, başka bir yere taşındım; çünkü kendisiyle çocuklarım yüzünden tartıştık. Hasta olan çocuğumun ağlamasından rahatsız oluyormuş. Birkaç kez tartıştık. Ben de babama 'bu kadın çocuklarımın başını yiyecek, evi satıp gidelim' dedim. Bir keresinde de apartmanda çocuğumu azarlarken yakaladım. Kendisine '5 yaşındaki çocuğa neden bağırıyorsun' dedim. Çocuklarıma karşı sürekli böyle davranıyordu. İlk taşındıklarında ise eşini karşı apartmandan biriyle aldattığını ve eşinin kendisiyle ilgilenmediğini söylüyordu" diye konuştu.
"Hareketlilikten şüphelendim"
Şükriye Türkmen'in ablasının ev sahibi olan tanık Mürüvvet S. ise Ceylin Atik'in kaybolduğu günlerde evdeki hareketlilikten şüphelendiğini söyledi. Şükriye Türkmen'in ablasına geldiğini ve telaşlı olduğunu anlatan Mürüvvet S., "Şükriye'nin ablası, benim kiracım olur. Ben o dönemde onları evden çıkarmak istemiştim; çünkü garip tavırları vardı onların. İstemiyordum. Ceylin kaybolduğunda da bizim eve krem renkli bir araç sürekli gelip, gidiyordu. Bu durumdan şüphelenmiştim. Hatta kendilerine evi ne zaman boşaltacaklarını sormaya gittiğimde bana telefonlarının çalındığını ve telefonun bir kız kaçırma olayında kullanıldığını söylediler" dedi.
Yeğeninin telefonunu çalmış
Duruşmada tanıklık yapan Şükriye Türkmen'in yeğeni Razi E. de kaçırılma olayından sonra Ceylin'in dedesine gönderilen mesajın, annesinin telefonundan atıldığını polisten öğrendiklerini ileri sürdü. Telefonu ise teyzesi Şükriye Türkmen'in çaldığı iddiasında bulunan Razi E., "Şükriye, benim teyzem olur. Olaydan 1 hafta önce bizim telefon çalınmıştı. Telefonu parça parça olmuş halde bulduk ama içinde sim kart yoktu. Hattı iptal ettirmeyi de ihmal ettik. Daha sonra polis bize gelerek telefonumuzun kız kaçırılma olayında kullanıldığını söyledi. Dedeye bizim telefondan mesaj atılmış. Telefonu teyzem Şükriye çalmış" diye konuştu.
Serkan Türkmen'le aynı iş yerinde çalışan tanık Mehmet Ç. ise Ceylin'in ortadan kaybolduğu dönemde arkadaşının davranışında anormallik olmadığını belirterek, "Serkan'la aynı iş yerindeyiz. Ceylin'in kaybolduğu gün akşam işten çıkarken, 'mahalleden bir kız çocuğu kaybolmuş' diye konuştu. Gün içinde hareketleri normaldi. Rutin işlerini yapmaya devam etti. İş yerine Şükriye Türkmen'in geldiğini hiç görmedim" dedi.
Tanık olarak dinlenen Şükriye Türkmen'in ağabeyi Mustafa S. ise kardeşinin, Ceylin'i fidye için kaçırdıklarını söylediğini ileri sürdü. Mustafa S., "Şükriye'yi cezaevinde ziyaret ettim. Kendisi bana Serkan'ın arsa aldığını ve borçları olduğunu, Ceylin'i fidye için kaçırdıklarını söyledi. Ceylin'in hatayla merdivenden düşerek yaralandığını ve Serkan'la birlikte sandığa koyduklarını anlattı. Şükriye küçük yaşta evlatlık verildi. Eşiyle sorunları vardı. Şükriye kocasının kendisini aldattığını ve boşanmak istediğini söylüyordu. Şükriye'nin aldatıp aldatmadığını ise bilmiyorum" diye konuştu.
"Şimdi ne değişti?"
Duruşmada söz alan sanık Şükriye Türkmen ise yeğeni Razi E.'nin doğru söylemediğini öne sürdü. Mahkeme başkanı, HTS kayıtlarının mahkemeye ulaştığını belirterek, Şükriye Türkmen'e tutusuz sanık Raziye Ö. ile olan konuşma kayıtlarını sordu. Türkmen ise konuşmaları hatırlamadığını iddia etti. Şükriye Türkmen, olayı eşiyle birlikte gerçekleştirdiklerini öne sürdü. Bunun üzerine söz alan Serkan Türkmen de eşinin daha önceki ifadelerinde "Olayı ben yaptım Serkan, hakkını helal et" dediğini belirterek, "O zaman böyleydi, şimdi ne değişti" diye konuştu.
Şükriye Türkmen'in avukatı, müvekkilinin cezai ehliyetinin bulunup, bulunmadığının belirlenmesi amacıyla rapor alınması talebinde bulundu. Mahkeme heyeti, avukatın bu talebini reddederek, gelmeyen tanıkların sonraki celsede dinlenmesi ve dosyadaki eksiklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi. - İZMİR