Marmaray'daki olayda 'Mavi gömlekli çocuk' ilk kez konuştu! Arayıp teşekkür etmişler

Marmaray'da Deniz Eroğlu'nun çocuklarının yanında darbedilmesinde olayın içinde yer alan ve sosyal medyada linç edilen üniversite öğrencisi 'mavi gömlekli' İbrahim Aktan konuştu. Aktan "Ben vurmadım, sadece savunmasız genç bir kadını korumak için sözlü müdahalede bulundum. Ailesi arayıp 'Kızımızı yalnız bırakmadığın için teşekkür ederiz' dedi" ifadelerini kullandı.
Marmaray Süreyyapaşa İstasyonu'nda iki çocuğuyla birlikte seyahat eden Deniz E. ile Zehra A. arasında yer verme nedeniyle tartışma çıktı. Tartışma sırasında Marmaray'da bulunan Ekrem D. (50), Deniz E.'yi darbetti. O anlara tanıklık eden yolculardan İbrahim Aktan'nın da kavgaya dahil olmasıyla arbede büyüdü. İstasyonda inen taraflar, tartışmayı burada da sürdürdü. İhbar üzerine olay yerine polis ekipleri sevk edildi. Saldırıyı gerçekleştiren Ekrem D. tutuklanırken, İbrahim Aktan adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Sosyal medyada 'mavi gömlekli' olarak anılmaya başlanan üniversite öğrencisi İbrahim Aktan konuştu.
"VİCDANIM RAHAT ETMEDİ"
Aktan "Ben her zamanki rutinimi yapmıştım. Okuldan çıkmıştım. Yenikapı'da Marmaray tren istasyonunda trenimi bekledim bindim trenime. Gelirken rutin yine aynı yolculuk devam ederken Bostancı İstasyonu'nda çocuklu baba orada bekliyordu. Tren kapıları açıldı. Aslında çok rahat bir şekilde geçebilirdi. Kenarda bekleyen bir kardeşimiz vardı. Direkt ona bir sözlü tepkide bulundu. 'Sen niye burada bekliyorsun? Benim çoçuklarım sana takılabilir, çekilde girelim' dedi. Oradaki kardeşimiz de özür dileyerek abi geç dedi. Geçtikten sonra olay devam etti. Beyefendi susmadı. Bağırmalarını, tepkilerinin tonunu biraz daha arttırarak devam etti. Yaklaşık beş altı dakika boyunca hiçbir şekilde susmadı, devam etti. En son hakaret boyutlarına vardı. Çok ciddi tepkiler göstermeye başladı. Sonra etraftaki insanlardan da mırıldanmalar başladı. 'Yahu ya yeter, yani bu kadar uzatılacak bir durum değil' diye tepkiler başladı. Daha sonra orada yumruk atan beyefendi olaya müdahale etti. Hanımefendiyle siz niye böyle konuşuyorsunuz? Konuşma üslubunuz çok ağır.' dedi. Daha sonra baba aynı tepkiyi yumruk atan beyefendiye de verdi. Sonra olay yine aynı şekilde kendi aralarında devam ederken, sarı saçlı bir hanımefendi var. Döndü bu sefer tepki gösteren adama 'sen niye karışıyorsun? Onlar kendi aralarında tartışıyorlar' dedi. Ama kendi aralarında tartışma diye bir şey yok. Oradaki kardeşimiz korktu, ağlamaya başladı. Hiçbir şekilde adama cevap veremiyor. Zaten başta özür dilemiş. Adam hakaret boyutuna vararak daha da tepkilerini arttırarak kızın üstüne gitmeye başladı. Vicdanım rahat etmedi. Orada sözlü bir şekilde tepki gösterdim" dedi.
"MARMARAY'DA LİNÇ EDİLECEKTİM"
İbrahim Aktan "Bakın altını çiziyorum. Çünkü şöyle bir algı oluştu kamuoyunda, sanki yumruğu ben atmışım. 'Mavi gömlekli genç vurdu, mavi gömlekli genç adamın burnunda kırdı' gibi bir algı var. Ben kesinlikle adama vurmadım. Altını çiziyorum onun. Daha sonradan da ben tepki göstermeye başladıktan sonra yumruk atan beyefendi direkt kızın yanında olduğu için adamın ettiği hakaretleri, büyük ihtimal hissetti. Kapı açıldığı an yumruk atıyor. Daha sonra yumruk attıktan sonra fark ettiyseniz orada daha yakında insan olmasına rağmen araya ben giriyorum. Oradaki yumruk atan beyefendiyi itiyorum. 'Ya diyorum ne yapıyorsunuz? Çoluk çocuk var' diyorum. Ben tepkimi koydum ortaya ama bizim kültürümüzde de vardır. Bizim yetiştiğimiz toplumda da vardır. Yanında çoluk çocuk olan bir kişiye hiçbir şekilde vurulmaz. Sadece tepkini koyarsın ortaya devam edersin. Bir kısım var. Benim ittiğim bir kısım. Daha sonra ben araya girdim. Onları ayırdım. Ayırmaktan sonra ilk müdahale eden ben olmama rağmen orada provoke etti beni. Yumruk yiyen baba, 'senin yüzünden ben yumruk yedim. Her şey senin yüzünden' dedi. Daha sonra bütün Marmaray'da linç yiyecektim. Ben ayırmaya çalışırken benim üstüme kaldı ve beni itti. Ben de onu iterek dedim ki 'benim ne suçum var ? Benlik ne durum var' diye kendim orada açıklama gereği duydum" şeklinde konuştu.
"ŞİKAYETÇİ OLMADIĞI İÇİN TUTUKLULUK SÜRECİM OLMADI"
Aktan, "Sonra ben diğer vagona götürüldüm. Diğer vagondan çıktıktan sonra ben normalde Süreyya Plajı'na inecektim. İnanın normalde beyefendinin Süreyya Plajında ineceğini bilseydim olay uzamasın diye bir durak önce veya bir durak sonra inerdim. Ben de indikten sonra bir baktım ki beyefendi orada. Yoluma devam edeceğim. Bulaşmadan merdivenden gideceğim. Burnumu tutuyordu zaten videolarda da gözüküyor. Bana böyle kafa sallayaraktan tehditvari bir hareketle görüşeceğiz dedi. Kamuoyunda tehdit etmişim gibi anlaşıldı. Çok yanlış anlaşılmış bir fotoğrafım var. Burada normalde ben hiçbir şekilde orada tehdit olarak onu yapmadım. Ben gittim yanına. Bana 'seninle görüşeceğiz' hareketini yaptıktan sonra yanına gittim. Bak kaç yaşında adamsın dedim. Yanında çoluğun çocuğun var. Düştüğün duruma değer mi dedim. Sonra yoluma devam ederken işte güvenlik görevlilerini gördü şikayetçiyim dedi. Sonra geldi bana arkadan vurdu. Ben de o saatten sonra kendimi korumam gerekiyordu. Kendimi korudum orada. Daha sonra da karakola götürüldük. Beyefendi de geldi, ben de gittim. Beyefendi benden şikayetçi olmadı. Daha sonradan da bana geldiler. Ben aslında şikayetçi olacaktım orada. Bana dediler ki 'beyefendi senden şikayetçi olmadı. Sen de konuyu uzatma.' Çünkü ben darbedildim. Hani bana vuruyorlar orada. Uzatma bu konu kapansın dediler. Ben de tamam dedim. Karşılıklı olarak birbirimizden şikayetçi olmadık. Karakoldan ayrıldık. Bundan dolayı da benim herhangi bir tutukluluk sürecim olmadı" dedi.
"OLAY HER GEÇEN GÜN YÜZÜNE ÇIKIYOR"
Aktan, "Eve gittiğimde sosyal medyada yayıldığını bilmiyordum. Bir baktım ki 'mavi gömlekli çocuk' diye sayfalarca hakaretler, linçleme politikaları başlamış. Daha sonra bir fark ettim ki benim TC kimlik numaramdan tutun, ev adresim, telefon numaralarım, ailemin telefon numaraları komple ifşa edilmiş. Her yerde benim özel bilgilerim dolanıyor. Sonra tehdit mesajları geldi. Çok ciddi tehdit mesajları aldık. Evime gelip fotoğraf çekenlerden, işte görüşeceğiz diyenlerden tutun. Herkesin psikolojisini bozar derecede çok ağır tehdit mesajları aldım. Bununla da alakalı zaten davalarımızı da açtık. Gerekli yargılamalarda yapılacağına inanıyorum. Şiddetin hiçbir türlüsünü kabul etmiyorum. Şiddet sadece fiziksel olarak değildir. Bunu kamuoyuna söylemek istiyorum. Fiziksel olarak şiddet ayrı bir şey. Sözlü şiddet de vardır. Kardeşimiz orada dakikalarca sözlü şiddete maruz kaldı. Dakikalarca ağladı. Hatta Pendik durağına indikten sonra da baygınlık geçirmiş. Marmaray görüntülerini talep ettik. O çıktıktan sonra da zaten olay daha da gün yüzüne çıkacak. Kardeşimizin ailesi beni aradı, bana ulaştı. Teşekkür ettiler. Orada kızımızı yalnız bırakmadığın için ona destek olduğun için teşekkür ederiz dediler. Yani biz kadına şiddetin her türlüsüne karşıyızdır. Ve orada kardeşimiz hani o kardeşimiz olmaz başka biri olur, ablamız olur, kendini savunamayacağını hissettiğimiz bir kişi olduğunda fiziksel olarak demiyorum ama orada yanında durmamız gerekiyor. Ben de bunu söylüyorum. Yarın öbür gün sizin çocuklarınız da orada böyle bir durumla karşılaşılabilir. Bu durumu vicdanlı insanların artık takdirine bırakıyorum bunu. Olay her geçen gün gün yüzüne çıkıyor. Daha da güzel olacağına inanıyorum" dedi.
"O KADIN SEVGİLİM DEĞİLDİ, DUYARLI BİR VATANDAŞTI"
İbrahim Aktan "Marmaray'da Süreyya plajı istasyonunda yanımda bir hanımefendi, duyarlı bir vatandaş olay daha da büyümesin diye gelip yardım etmek istedi. O hanımefendi benim sevgilim olarak lanse etmişler. Sanki o kıza erkeklik yapmak için böyle hareketler yapıyormuşum gibi lanse etmişler durumu. O hanımefendiyi ben ilk defa orada gördüm. Ondan sonrada herhangi bir karşılaşmamız da olmadı. Tanımıyorum kendisini ama bu linçlerden dolayı da kendisinden de kendi adıma özür diliyorum. Çok ağır linçler edildi, çok ağır sözler söylendi. Bu hanımefendiyi hiçbir şekilde tanımıyorum. Orada seyahat eden bu durumdan rahatsız olan duyarlı bir vatandaştı sadece" dedi.
GENÇ KIZ DA ŞİKAYETÇİ OLDU
Öte yandan Deniz Eroğlu'nun kendisine hakaret ettiğini öne süren 18 yaşındaki Zehra A.'nın 1 Haziran'da polise giderek şikayetçi olduğu ortaya çıktı. Genç kızın şikayeti üzerine başlatılan soruşturma kapsamında Deniz Eroğlu'nun şüpheli olarak ifadesi alındı.
Zehra A. müşteki olarak verdiği ifadesinde olay günü yaşadıklarını şöyle anlattı: "İsmini olay sebebi ile sonradan öğrendiğim Deniz Eroğlu, yanında 2 çocukla beraber trene bindi. Bu şahsın trene bindiği kapının sol tarafında ayakta bekliyordum. Her 2 elinde de çocuklar olduğu için trene aynı anda 3 kişi yan yana olarak bindiler. Bu şahıs trene binerken bana 'Çekil kapı önünden, neden burada duruyorsun? Geçemiyorum, çocuklar sıkışsa bunun sorumluluğunu kim alacak?' gibi şeyler söyledi. Kendisine 'Abi özür dilerim. Tren zaten sıkışık, çekilebildiğim kadar çekildim' dedim.
"HER YERDE AYAK ALTINDASINIZ"
Hemen arkama, yakın mesafeme geçerek kendi kendine konuşmaya devam etti. Başörtümü kastederek 'Sizden her yerde var, ayak altındasınız' diyerek aşağılayıcı kelimeler kullandı. Kendisi ile tartışma yaşamamak için 'Ya sabır ya selamet' dedim. Şahıs bunu duyunca, '20 yaşındaki kız ya sabır ya selamet çekiyor' dedi. Kendisine tepki gösteremediğim için ağlamaya başladım.
Bu esnada oradan uzaklaşıp ilerlemeye çalıştım fakat tren kalabalık olduğu için uzaklaşamadım. Ekrem Dur, inmek için kapıya yanaştı ve bana tepki gösteren Deniz Eroğlu'na, 'Kızı ağlattın, yaptığını beğendin mi, neden uzatıyorsun? Senin çocukların varsa o da birisinin çocuğu' dedi. Deniz Eroğlu, 'Seni ne ilgilendirir l.. sen kim oluyorsun?' diye bağırınca Ekrem Dur, ona vurup trenden indi.
İbrahim Aktan ise sadece hem tren içinde hem tren dışında 'Sen neden kıza bu kadar tepki gösteriyorsun, neden olayları bu kadar büyütüyorsun?' dedi. Daha sonra Deniz Eroğlu ile İbrahim Aktan, Süreyyapaşa durağında trenden indiler. Tren dışında iken Deniz Eroğlu, İbrahim Aktan'ın üzerine saldırdı, gömleğini yırttı."