'Kuzenler cinayeti' davasında bir müebbet daha
'Kuzenler cinayeti' davasında bir müebbet daha Balıkesir'de 17 yıl önce bir menfezde ölü olarak bulunan kuzenlerin cinayet davasında bir kez daha müebbet hapis kararı çıktı.
'Kuzenler cinayeti' davasında bir müebbet daha
BALIKESİR - Balıkesir'de 17 yıl önce bir menfezde ölü olarak bulunan kuzenlerin cinayet davasında bir kez daha müebbet hapis kararı çıktı. Kamuoyunda 'kuzen cinayeti' olarak bilenen 10 yaşlarındaki Büşra ve Tuğçe adlı kuzenlerin öldürüldüğü olayda şüpheliler Ayhan Yakar ve ağabeyi Seyhan Yakar 2'şer kez müebbet hapis cezası aldı.
Balıkesir'in Savaştepe ilçesinde kuzenler Büşra Karabacak ve Tuğçe Yıldırım'ı öldürdükleri suçlamasıyla yargılanan Ayhan Yakar ile ağabeyi Seyhan Yakar hakkında karar çıktı. Yakar kardeşler için ilk kararda olduğu gibi 2'şer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi; ardından da iyi hal indirimi uygulanıp, bu cezaları 2'şer kez müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Ayrıca zaman aşımının artmasıyla 'birden fazla kişi ile çocuğu hürriyetinden yoksun kılma' suçundan her iki çocuk için ayrı ayrı 6 yıl 8'er ay ceza verildi. Avukat İbrahim Erenci, kararı istinafa götüreceklerini söyledi.
Savaştepe'nin kırsal Karacalar Mahallesi'nde 21 Mart 2006'da okula gitmek için evlerinden ayrılan kuzenler Tuğçe Yıldırım ve Büşra Karabacak'ın kaybolmasıyla ilgili yürütülen soruşturmanın 44'üncü gününde, 3 Mayıs 2006'da Savaştepe'nin Çamurlu köyü mezarlığı yakınındaki menfezde Yıldırım ve Karabacak'ın cansız bedenleri bulundu. Çocuklardan alınan doku örnekleri İstanbul Adli Tıp Kurumu'na gönderildi.
Polis, çifte cinayetin şüphelisi olarak 11,5 yıl sonra, İzmir'in Bergama ilçesi İnkılap Mahallesi Üç Kahveler mevkisinde tütün satıcısı Seyhan Yakar ile cezaevinde evlendiği Y.E.Y.'yi Bergama'da, Dikili ilçesindeki mandırada çalışan Ayhan Yakar'ı ise Balıkesir'de gözaltına aldı. Ayrıca yardım ve yataklık ettikleri ileri sürülen 2 kişi daha gözaltına alındı. Emniyetteki işlemlerinin ardından 1 kişi serbest bırakıldı.
Seyhan Yakar ve Ayhan Yakar kardeşler hakkında 'Kasten öldürme', 'Birden fazla kişiyle kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' ve 'Cinsel istismar' suçlarından, Y.E.Y. ve A.Ç. hakkında ise 'Birden fazla kişi ile birlikte çocuğu hürriyetinden yoksun kılma' suçlarından Balıkesir 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. Davada, tarafların karşılıklı itirazları ve mahkeme heyetinin takdiriyle 6 ayrı adli tıp kurumu tarafından farklı görüşler mahkeme dosyasına girdi.
Davanın 22 Nisan 2022'deki karar duruşmasında sanıklar Seyhan Yakar ve Ayhan Yakar kardeşlere 2'şer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi; ardından da iyi hal indirimi uygulanıp, bu cezaları 2'şer kez müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Tutuksuz yargılanan A.Ç. ve Y.E.Y.'nin ise beraatlerine karar verildi. Ayrıca tutuklu sanıklar Seyhan ve Ayhan Yakar kardeşler ile tutuksuz yargılanan A.Ç. ve Y.E.Y. hakkındaki 'Birden fazla kişi ile çocuğu hürriyetinden yoksun kılma' suçundan zaman aşımı nedeniyle davanın düşmesi hükmedildi.
İstinaf kararı bozdu
Karara, savcılık ve taraf avukatları tarafından itiraz edildi. Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1'inci Ceza Dairesi, tam kanaate varılmasını sağlayacak raporun alınmamasını da çelişkinin giderilmeye çalışılmaması olarak değerlendirdi. Mahkeme, Türkiye çapında genetik biliminde uzman olan ve dosyaya görüş bildirmeyen 5 kişilik yeni heyet tarafından dosyanın incelenmesine hükmetti. Ayrıca 'Çocuğu hürriyetinden yoksun kılma' suçundan zaman aşımının 15 yıl yerine, 22,5 yıl olarak değerlendirilmesi istendi. İstinaf mahkemesinin kararı üzerine Prof. Dr. Lale Şatıroğlu Tufan, Prof. Dr. Asuman Sunguroğlu, Prof. Dr. Emine Sümer Aras, Prof. Dr. Cavidan Nur Semerci Gündüz ve Doç. Dr. Gülay Güleç Ceylan'dan oluşan bilirkişi heyeti görevlendirildi. Şimdiye kadar dosyaya giren 6 farklı adli tıp kurumu ve bilirkişi görüşlerini değerlendiren heyet, raporunu hazırlayıp, Nisan ayında mahkeme heyetine sundu.
Raporda, elde edilen tüm veriler incelenerek yapılan değerlendirmede, Büşra Karabacak'ın tırnak altından elde edilen otozomal STR (kimliklendirme) profilinin sanıklar Ayhan ve Seyhan Yakar'ın DNA profiliyle birebir uyumlu veya uyumsuz tespiti yapılamayacağı belirtildi. Raporda, "Ancak, sadece erkeklerde bulunan ve soyağacındaki tüm erkek bireylerde aynı olan Y-STR analizinin uyumlu olması, Otozomal STR analizinde 15 lokusta 11 uyum sağlanmış olması nedeni ile tespit edilen karışım DNA içerisinde Ayhan Yakar ve Seyhan Yakar'a ait DNA olduğuna dair güçlü kanıt olarak düşünülmelidir" denildi.
Ayrıca düzenlenen raporlar arasındaki çelişkinin nedeni olarak ise Büşra Karabacak'a ait tırnak altı materyalinde belirlenen Y-STR ve Otosomal DNA analizlerinin eksik veriye dayanarak hatalı yorumlanması olarak değerlendirildi. Mevcut raporlar çerçevesinde DNA çoğaltılmasında sorun olan ve muhtemel eksik veri içeren STR analizine dayanarak dışlama yapmak mümkün olmadığı görüşünde birleşildi.
2'şer kez müebbet
Büşra Karabacak ve Tuğçe Yıldırım'ın ailelerinin avukatı İbrahim Erenci, mahkeme çıkışında açıklamada bulundu, kararı değerlendirdi. Erenci, "Mahkeme ikinci kez karar verdi, değişen hiçbir şey olmadı. Bize göre istinaf mahkemesinin yani Bölge Adliye Mahkemesi'nin bozma gerekçeleri gözetilmeden verilmiş ve zımni, yani üstü örtülü bir direnme kararı verildiğini düşünüyoruz. Tabii ki bunu istinaf edeceğiz tekrar. Bugün daha önce verilen kararın aynısı yani Seyhan ve Ayhan için ikişer kez ağırlaştırılmış müebbet kararı verildi. Ancak 62'ye 1 takdiri indirim, yani kamuoyunda kravat indirimi olarak bilinen indirim uygulandı. Çocuk katili olduğu konusunda heyet hemfikir, ancak yine de takdiri indirim uyguluyoruz dediler. Bu kadar vahşice işlenmiş bir cinayette takdiri indirim uygulanmasını yadırgadığımızı, heyetin kendisine de söyledim. Ayrıca kişiyi hürriyetinden yoksun kılma yönünden, her iki çocuk için ayrı ayrı 6 yıl 8'er ay ceza verildi" dedi.
Zaman aşımının arttırılması yönünde istinaf mahkemesinin kararı olduğunu söyleyen Avukat Erenci, "Mahkeme burada olağanüstü zaman aşımı kararını tüm ısrarlarımıza rağmen gözetmedi. Bugün de tüm ısrarlarımıza rağmen iştirak halinde bu suçun işlendiği yönündeki iddiamıza heyet değer vermedi. Kafamızda tabii ki hukuki bir oyun planı var. Ama öncelikle yapacağımız istinafa gitmek. Demek istediğim husus şu. 32 yıldır meslekte olan deneyimli bir hukukçuyum. Mesleğimin yarısından fazlası bu davada harcanmıştır. Helali hoş olsun, seve seve harcanmıştır. Ancak gelinen noktada mahkeme heyetlerinin çocuk katillerine karşı ceza verirken bu kadar tedirgin olması ya da ceza verirken indirim konusunda bu kadar cömert olması beni şaşırttı. Bu bir bozma ilamına uyma değildir. Bu gizli bir direnmedir" diye konuştu.