DİAYDER davasında mahkemeden 2 İBB çalışanına suç duyurusu

DİAYDER davasında mahkemeden 2 İBB çalışanına suç duyurusu

Tanık olarak dinlenen 2 kişi hakkında suç duyurusunda bulunan mahkeme 2 sanığın ise tahliyesine karar verdi

İSTANBUL - PKK/KCK'nın hedefleri doğrultusunda faaliyet yürüttüğü öne sürülen DİAYDER yöneticileri ile üyelerinin aralarında bulunduğu 23 sanığın yargılandığı davada mahkeme, tanık olarak dinlenen 2 İBB çalışanına ihbarda bulunulmasına karar verirken, 2 sanığın da tahliyesine hükmetti.

Silahlı terör örgütü PKK/KCK'nın hedefleri doğrultusunda faaliyet yürüttüğü öne sürülen Din Alimleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği yöneticileri ile üyelerinin aralarında bulunduğu 6'sı tutuklu 23 sanığın 15 yıla kadar hapis talebiyle yargılanmasına devam edildi. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada bazı tutuksuz sanıklar ile avukatları hazır bulundu. Duruşmaya aralarında Ekrem Baran'ın da olduğu bazı tutuklu sanıklar ise SEGBİS aracılığıyla bağlandı.

"Ekrem Baran'ın bir başvurusu olmuş, sonuç alamamış"

Duruşmada tanıklık yapan Nilüfer Taşkın, Kültür Varlıkları Daire Başkanlığı'na bağlı çalıştığını söyleyerek, "Benim görevim gelen talepleri, belediyenin imkan ve sorumlulukları dahilinde çözmektir. İstanbul'daki bütün ibadethanelerden gelen taleplere çözüm üretmeye çalışıyorum. Pandemiyle birlikte dayanışma ile ilgili talepler de arttı. Bu çerçevede yardım talepleri geldiğinde, ilgili birimlere yöneltme durumum oldu. Ekrem Baran'la da bu çerçevede görüştüm. Ekrem Baran'ın bir başvurusu olmuş, sonuç alamamış. Ben de sosyal hizmetlere bunu aktardım. Onlardan gelen notları da Ekrem beye aktardım. Ekrem Baran'la sadece bu konuyla ilgili görüştüm, iletişim konusunda aracı oldum. Belli bir miktar yardım yapılabileceğine dair bilgi gelmişti, yaklaşık 300 küsür sosyal yardım ve gıda desteği bilgisi gelmişti, bunu aktardım. Gerisini Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığı yürüttü. Orada bütün başvuru yapan herkese yardım yapılamamış, bazı teknik aksaklıklar yaşanınca sanıyorum Ekrem Baran bir sitem etmiş. Biz yaklaşık 400 - 500 civarında diyanete bağlı da olmayan, kiliseler gibi bunların tamamından gelen taleplere cevap veriyoruz" dedi.

"DİAYDER veya başka bir kurumun bizden yardım alması yasak"

O dönem İBB Sosyal Hizmetler Başkanı olduğunu belirten tanık Yavuz Saltık ise, yardım ederken kriterlerinin olduklarını söyleyerek, "Bir yardım yönetmeliğimiz vardır, 2 tane de sınırımız. Bunlar muhtaçlık ve açlık sınırı. Gittiğimiz her aileye sosyal incelemelerde bulunuruz, evi, arabası var mı diye. Görürüz ki muhtaçlık kriterinin üzerinde, ona yardım edilemez. O dönem 560 lira olan sınırın altındaysa yardım edilirdi. Yardım için başvuranlar incelenir, İBB'ye ait bir yardım kartı var. Anlaşmalı olduğumuz 9 marketten alışveriş yapabilirler. Bu karttan para çekilemez. Bu karta puan yüklenir. Bu puan yoksulluk boyutuna göre verilir. Resmi olarak İBB bu kart üzerinden yardım yapabilir, başka şekilde yapamaz. DİAYDER veya başka bir kurumun bizden yardım alması yasak. İnanç gruplarıyla temaslarımız oluyor. İşin doğal akışı içinde tanışmalar oluyor. Kimseyle doğrudan DİAYDER'E yardım ile ilgili bir konuşma olmadı" ifadelerini kullandı.

Dinlenen tanıklara suç duyurusu

Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, tanık olarak dinlenen İstanbul Büyükşehir Belediyesi çalışanları Nilüfer Taşkın ve Yavuz Saltık'ın, DİAYDER Başkanı olan tutuklu sanık Ekrem Baran ile telefon görüşmeleri olduğu, telefon içeriklerinin sosyal yardımların yönlendirilmesi konusunda olduğu gerekçeleriyle haklarında ihbarda bulunulmasına oy çokluğuyla karar verdi.

Heyet, ayrıca tutuklu 2 sanık Aydın Ayhan ve Mehmet İnan'ın tahliyesine karar verirken, sanıkların yurt dışı çıkış yasağı şeklinde adli kontrol hükümlerinin uygulanmasına hükmetti. 2 sanığın adli kontrol şartının kaldırılmasına ve 2 sanığın adli kontrol hükümlerinin devamına karar veren mahkeme, aralarında DİAYDER başkanı Ekrem Baran'ında bulunduğu 4 tutuklu sanığın ise tutukluluk halinin devamına hükmederek duruşmayı erteledi.

İddianameden

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan 335 sayfalık iddianamede, DİAYDER'in referansı ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne işe alınan örgüt üyesi ve sempatizan şahısların aldıkları maaşın bir kısmını derneğe verdiklerinin tanık beyanları ve görüşmeler doğrultusunda tespit edildiği aktarıldı. Savcılıkça hazırlanan iddianamede, İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından derneğe verilen market yardım kartlarının örgüt sempatizanları tarafından ailelere dağıtıldığına ilişkin tespit yapıldığı belirtildi. İddianamede, Ramazan ayı nedeniyle İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından DİAYDER'e verilen alışveriş kartlarının şüpheli Ekrem Baran tarafından dağıtılması amacıyla Avrupa ve Anadolu yakasında ikamet eden dernek üyesi melelere verilmesi hususunun yer aldığı, söz konusu kartların dağıtılacağı şahıslar arasında değer ailelerinin de bulunduğu kaydedildi. Savcılıkça hazırlanan iddianamede, şüphelilerin 'silahlı terör örgütüne üye olmak' ve 'silahlı terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etme' suçlarından 3,5 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.

(SD-YM-BA-Y)