Gazileri Darp Eden Sanıklar İddiaları Reddetti
Gazileri darp eden sanıklar iddiaları reddetti Gazilerin darp edilmesine ilişkin davanın ilk celsesinde ara kararANKARA - Terörle mücadele gazileri Astsubay Muzaffer Oktay ve Uzman Çavuş İbrahim Kızılkaş'ın darp edilmesine ilişkin görülecek olan davanın ilk celsesi başladı.
Gazileri darp eden sanıklar iddiaları reddetti
Gazilerin darp edilmesine ilişkin davanın ilk celsesinde ara karar
ANKARA - Terörle mücadele gazileri Astsubay Muzaffer Oktay ve Uzman Çavuş İbrahim Kızılkaş'ın darp edilmesine ilişkin görülecek olan davanın ilk celsesi başladı. Hakim karşısına çıkan sanıklar, iddianamede yer alan üzerine atılı suçları reddetti. Duruşmada tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verildi.
Terörle mücadele gazileri Astsubay Muzaffer Oktay, Uzman Çavuş İbrahim Kızılkaş ve ailelerini darbeden ve 5 şüpheli hakkında Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianame tamamlanarak mahkemeye gönderildi. Sanıkların kasten yaralama, devletin egemenlik alametlerini alelen aşağılama, birden fazla kişi tarafından birlikte silahla tehdit, ve Türkiye Cumhuriyeti hükümetini, yargı organlarını, askeri veya emniyet teşkilatını alanen aşağılama suçlarından yargılandıkları savanın ilk celsesi Sincan 6. Asliye Ceza Mahkemesinde görülmeye başlandı. Milli Savunma Bakanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı ve İçişleri Bakanlığı davaya müdahillik talebinde bulundu. Duruşmada taraf ve sanık avukatları, müştekiler, 2 tutuklu ve 4 tutuksuz sanık hazır bulundu. Kimlik tespiti ve iddianamesinin okunmasının ardından, sanık Barış Yumuş'un savunmasına geçildi. Hakim Mehmet Tokyürek'in, sanık Yumuş'a herhangi birisine vurup vurmadığını sorması üzerine Yumuş, kimseye vurmadığını, küfür veya tehdit etmediğini iddia ederek, müştekilerin gazi olduklarını bilmediğini dile getirdi.
"Bizi benzinliğe Doğan götürdü"
Sanığın savunmasının tamamlanmasının ardından, bir diğer sanık Enes Kılıç'ın savunmasına geçildi, Kılıç, olay günü spordan çıkıp önce evine ardından parka gittiğini kaydetti. Parka geldiğinde Doğan'ı üstü başı yırtık bir halde gördüğünü belirten Kılıç, "Doğan'ı hastaneye götürmek üzere yola çıktık ama Doğan kamera kayıtlarını almak için benzinliğe gitmek istediğini söyledi. Benzinlikte yanımıza uzun boylu bir adam geldi, bana tekme atıldı. Karşı taraf baya kalabalıktı, Doğan'a saldırmışlardı. Ben olay sırasında kimseye küfür veya tehdit etmedim" ifadelerinde bulundu.
Olay sırasında parkta olduğunu iddia eden sanık Batuhan Öğüt ise, olay günü sadece benzinliğe giden araç içinde yer aldığından dolayı karakola götürüldüğünü ifade ederek, kimseye vurmadığı, küfür veya tehdit etmediği yönünde kendini savundu.
"Türk halkından özür dilerim"
Savunmasına geçilen bir diğer sanık Tamer Görkem, savunmasına geçmeden önce başta gaziler olmak üzere tüm Türk halkından özür diledi. Olay günü mangal yapmaya gittiklerini ifade eden Görkem, "Doğan alkollü olduğundan dönüşte aracı ben kullandım. Bir araç kontrolsüz bir şekilde bizi sıkıştırmaya çalıştı. Doğan bana takip etmemi söyledi, bende mecburen takip ettim. Araç Eskişehir yoluna döndü bizde döndük. Trafik yoğun olduğundan aracı AFAD yakınlarında yol kenarında bir cepte durdurduk, Doğan ve Osman muhattapları uyarmak için müştekilere ait araca yaklaştı. Doğan'a vuruldu, o da sinirlenince aracın camına vurarak kırdı" diyerek, kendisinin kimseye vurmadığını, ellerinde yaralayıcı veya kesici bir alet olmadığını aktardı. Görkem, "En son benzinlik çalışanları Doğan'a vurunca 'durun, yapmayın' dedim. Benzinlikten çıktığımızda Doğan'ın üstü başı yırtıktı, sonrasında ben yanlarından ayrıldım" ifadelerinde bulundu.
Hakim Tokyürek, Doğan'ın araçta bulunan Türk bayrağını alıp yakmak isteyip istemediğini sordu, sanık Görkem de, bayrağı alabilmesi için aracın arka kapısını açması gerektiğini, Doğan'ın da aracın kapısını açmadığını iddia etti. Hakim Tokyürek neden 50 kilometre boyunca takip ettiklerini sordu, Görkem de "Hayırdır diyerek el kol yaptılar" dedi.
"Amacım sadece uyarmaktı"
Sanık Doğan Çiçek de başta gaziler olmak üzere tüm Türk halkından özür diledi. Çiçek, "Bize PKK'lıymışız gibi davranıldı" dedi. Olay günü mangal yaptıklarını ve Osman ile kendisinin kısmen alkollü olduklarını ifade eden Çiçek, "Ben ön yan koltukta oturuyordum, yüksek sesle şarkı söylüyordum. Yanımızdan geçen araç 'ne yapıyorsunuz hayırdır' dedi, ben de bunlar ne istiyor diye Tamer'e takip etmesini söyledim. Araçlarına giderken amacım sadece uyarmaktı. Elimizde bıçak sopa veya başka bir alet yoktu. Araç sağ ön tarafıyla bana çarparak ilerledi, yavaşlayınca sinirimden cama vurarak kırdım" ifadelerini kullandı.
Gazi Muzaffer Oktay'a karşı hamle yaptığını kabul eden Çiçek, anneye ve çocuğa vurmadığını, bayrak görmediğini iddia etti. Olayın ardından mahalleye geri döndüklerini aktaran Çiçek, "Parka oturduk, bacağım ağrıdığı için arkadaşlar beni hastaneye götürmek istedi, bende benzinlik çalışanı bizi yoğun bir şekilde darp ettiği kamera görüntülerine yansımış olduğundan, görüntülerin muhafaza edilmesi için benzinliğe gidelim dedim. Görkem parkta yanımızdan ayrıldı. Ben sadece kendimi savunmak için bana vuranlara vurdum" diye konuştu.
Suça sürüklenen sanık Osman Yılmaz, iddianameden bugün haberdar olması sebebiyle mahkemeden 7 günlük süre hakkını talep etti. Sanıkların savunmalarının tamamlanmasının ardından müşteki beyanına geçildi, benzinlik görevlisi müşteki, olay esnasına benzinlik çalışanlarından hiçbirinin kimseye vurmadığını dile getirdi.
"Gaziliğimize küfür ettiler"
Gazi Muzaffer Oktay beyanında, gazi ve engelli olduklarını bağırarak söylediklerini belirterek, "Bize küfür ettiler, Doğan 'senin gaziliğini sinkaf ederim' şeklinde küfürlerde bulundu. Takip edildiklerini anlayınca polise haber verdiğini dile getiren Oktay, "Arabanın camı vurur vurmaz kırıldı, büyük ihtimalle elinde bir şey vardı ama ben net bir şeklide görmedim. Daha araba hareket halinde bile değilken Doğan arabanın üzerine atladı" diyerek olayın tüm sorumlularından şikayetçi olduğunu söyledi.
"Engelliyim, ne ailemi ne de çocuklarımı koruyabildim"
Gazi İbrahim Kızıltaş ise beyanında sanık Çiçek'ın bulunduğu arabanın kapısını açtığını kendilerinin de ister istemez ne olduğunu sorduklarını anlatarak, "Arkadaki araca baktıklarını söylediler. Konuşma sadece bundan ibaret ama ışıklar yandıktan sonra biz ilerledik ve aynadan bizi takip ettiklerini gördüm. Trafiğin sıkıştığı bir noktada araçtan inerek yanımıza geldiler camı açmamla kırması bir oldu, elinde muşta gibi bir şey vardı. Aracın araksında Türk bayrağı vardı. Bana Osman vurdu, gaziliğimize de küfür ettiler. Gamze'ye tekme attı kucağında da benim 2 yaşındaki kızım vardı. Ardından oradan uzaklaşarak benzinliğe geldik. araca gelen hasar umrumda değil, ben ailemi çoluğumu çocuğumu koruyamadım" diye konuştu.
Hakim Tokyürek, sanık Doğan Çiçek ve Tamer Görkem'in tutukluluk halinin devamına, diğer sanıkların tutuksuz yargılanmasının devamına ve suça sürüklenen çocuk Osman Yılmaz'ın tutuklanma hali olmadığından sadece duruşmalara katılmasına karar verdi. Eksik raporların tamamlanması sebebiyle duruşma 6 Nisan tarihine ertelendi.