Rüşvet suçlamasıyla yargılanan Eski Beşiktaş Belediye Başkanı Murat Hazinedar ve 2 sanığa tahliye
Beşiktaş Belediyesi'ne yönelik "rüşvet" ve "irtikap" suçlarına ilişkin 17 sanığın yargılandığı davada mahkeme kararını açıkladı. Eski Beşiktaş Belediye Başkanı Murat Hazinedar'ın yanı sıra Çetin Kırışgil ve Hüseyin Avni Sipahi'nin yurt dışına çıkış yasağı şeklindeki adli kontrol şartıyla tahliyelerine karar verildi.
Beşiktaş Belediyesi çalışanlarının "irtikap" ve "rüşvet" suçlarını işlediği iddiasıyla aralarında eski Beşiktaş Belediye Başkanı Murat Hazinedar'ın da bulunduğu 17 sanığın yargılanmasına devam edildi. İstanbul 31. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşma 4 gün sürdü. Tutuklu sanık Murat Hazinedar, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla duruşmalara bağlandı. Bazı tutuksuz sanıklar ile aralarında Hüseyin Avni Sipahi'ni de bulunduğu bazı tutuklu sanıklar ise taraf avukatlarıyla birlikte duruşma salonunda hazır bulundu.
"ORTADA BİR SUÇ YOK, SUÇLAMA VAR"
Duruşmada 2 gün boyunca savunma yapan sanık Hazinedar, "Rüşvet meselesini size anlatmakta güçlük çekiyorum bir hukukçu olarak. Rüşvet demek, kanun ne diyor, 'Alan olacak, veren olacak.' Beşiktaş'ta çok müteahhit vardır. Büyük müteahhitler vardır. Kaçakları da vardır belki. Oturup 110 bin binaya mı bakacağım? Bana bu soruları sormanız hakarettir. Diyorlar ki, 'Yeşil alanı kullandırtmışız.' Şu anda Beşiktaş'taki 300 siteye kullandırılıyor. 300 sitenin 298'i benden önce yapılmış. Bu nasıl bir suçlama? Ortada bir suç yok, suçlama var. Beşiktaş'taki bütün siteler terk ettikleri yeşil alanı kullanıyorlar. Bana rüşvetin bir tane belgesini bulun. Delil var mı? 2 sabıkalı kişinin bakın 'gördüm de' demiyor, 'duydum' diyor. Duyumla olur mu? Hiç kimseye bir talimat vermediğim gibi, almayı da bir zul sayarım. İşgaliyelere müdahale ettiğim gibi buna da müdahale ettim." dedi.
"VAKIF ÇOK DEĞERLİ BİR VAKIF"
Sanık Hazinedar savunmasının devamında, "1991'de kurulmuş bir vakıf. Belediye başkanı olunca tüzük gereği mecburen vakfın başkanı oldum. 1 lira geliri yoktu. Kapatmıyorlardı da. Dedim ki 'arkadaşlar bunu yaşatalım.' Bağış yoluyla Beşiktaş Belediyesi Vakfı haline geldi ve yönetimini oluşturduk. Talimat verdim '1 lira bile elden alınmayacak.' Böyle tertemiz denetlenebilir bir vakıf ortaya çıkardık. Hüseyin Avni Sipahi'nin vakıfla hiçbir ilgisi yok. Öyle bir algı ki sanki irtikapla para toplanıyor. Vakıf çok değerli bir vakıf, her kuruşu helalinden harcanmıştır. Onun sorumlusu da benim. Hesabını da veririm. Bu harcamaların her biri yönetim kurulu üyelerine belgeleriyle onaylatıldı. Onaylanmadık hiçbir şeyi de yapmadım. Belediye başkanları temsili görev yapar. Ortada bir suç yok" şeklinde konuştu.
TAHLİYELERİ İSTENDİ
Duruşmada görüşü sorulan Cumhuriyet Savcısı, aralarında Murat Hazinedar ile Hüseyin Avni Sipahi'nin de bulunduğu tutuklu sanıkların tutuklu kaldıkları süre, mevcut delil durumu ve suçun vasıf ile mahiyeti de dikkate alınarak tahliye edilmelerini talep etti.
MURAT HAZİNEDAR VE 2 SANIĞA TAHLİYE
Ara kararını açıklayan mahkeme, sanıklar Murat Hazinedar, Çetin Kırışgil ve Hüseyin Avni Sipahi'nin yurt dışına çıkış yasağı şeklindeki adli kontrol şartıyla tahliyelerine karar vererek duruşmayı erteledi.
"BUGÜN HUKUK KONUŞTU"
Duruşmanın ardından sanık Hazinedar'ın eşi Özlem Hazinedar ve oğlu Yaşatan Hazinedar, birbirlerine sarıldı. Daha sonra Özlem Hazinedar basın mensuplarına, "Bugün gerçekten uzun zamandır büyük bir mağduriyet yaşarken aldığımız tahliye kararıyla büyük bir sevince ulaşmış durumdayız. Aslında söyleyebilecek çok şey var ama bugün hukuk konuştu. Herkese ve her şeye rağmen iyi ki adalet var, iyi ki bu kürsülerde değerli hakimler var. Hala var bu, çok şükür" ifadelerini kullandı.
İDDİANAMEDEN
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, şüpheli Murat Hazinedar'ın "irtikap suçuna teşebbüs etmek", "irtikap", "rüşvet" ve "görevi kötüye kullanmak" suçlarından toplamda 70 yıl 6 aydan 154 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi. Şüpheli Hüseyin Avni Sipahi'nin aynı suçlardan 43,5 yıldan 96 yıla kadar, şüpheli Rifat Örnek'in 29 yıldan 62 yıla kadar, Çetin Kırışgil'in 10 yıldan 20 yıla kadar, diğer sanıkların ise 4 yıl ile 37 yıl arasında değişen oranlarda hapis cezasına çarptırılması talep edildi.