Elleri ve ayakları bağlı olarak ormanlık alanda ölü bulunmuştu: Sanıklar hakim karşısına çıktı
İstanbul Sancaktepe'de elleri ve ayakları bağlı halde bulunan Semih Sevim cinayetine ilişkin eski sevgilisi olduğu öne sürülen Seçil Çiftçi, mahkemedeki ifadesinde "Orada bir ölüm olacaktı ya o ya da ben" dedi. Cesedi kızıyla birlikte ormanlık alana bırakan baba ise "Babalık duygularıma yenik düştüm" diyerek kendini savundu.
Sancaktepe'de elleri ve ayakları külotlu çorapla bağlı şekilde ölü olarak bulunan Semih Sevim cinayetine ilişkin eski sevgilisi olduğu öne sürülen Seçil Çiftçi ile cesedi birlikte ormanlık alana bıraktığı iddia edilen babası Cemal Çiftçi hakim karşısına çıktı. Duruşmada Seçil Çiftçi, "Orada bir ölüm olacaktı ya o ya da ben" derken, baba Cemal Çiftçi, "Babalık duygularıma yenik düştüm" dedi. Mahkeme, Cemal Çiftçi'nin tahliyesine karar verdi.
Sancaktepe'de 1 Ocak 2023'de elleri ve ayakları külotlu çorapla bağlı şekilde ölü olarak bulunan Semih Sevim cinayetine ilişkin eski sevgilisi olduğu iddia edilen Seçil Çiftçi ile babası Cemal Çiftçi'nin yargılanmasına başlandı. İstanbul 19. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada tutuklu sanıklar Seçil Çiftçi ile Cemal Çiftçi, tarafların avukatları ile birlikte hazır bulundu. Maktul Semih Sevim'in aile fertleri de müşteki sıfatıyla mahkemeye katıldılar.
Duruşmada savunmasını yapan sanık Seçil Çiftçi, maktul Semih Sevim ile 2018'de sosyal medya üzerinden tanıştığını söyleyerek, "Ben kendisine hiç bir zaman aramızda gönül bağı olamayacağını söyledim. Bu şekilde menfaate dayalı karşılıklı görüşmelerimiz oldu. Daha sonra kendimden uzaklaştıramadım. Peşimi bırakmadı tehdit, taciz ve hakaretlerine devam etti. Otel odasında bir kere sarhoşken benim uygunsuz fotoğraflarımı çekti. Bunlar ile beni tehdit etti, aile fertlerime attı. Kendisini defalarca şikayet ettim. Ne yaptıysam bundan kurtulamadım. Düşmedi yakamdan" dedi.
"Orada bir ölüm olacaktı ya o ya da ben"
Sanık Çiftçi savunmasının devamında olay günü annesi ve babasının Tekirdağ'dan İstanbul'a geldiğini belirterek, "Önceki gece arkadaşımda kalmıştım. Babam arayınca hemen çıktım. Arabada onlarla buluştum. Ev dağınık olduğu için ben önden gideyim diyerek arabadan indim eve gittim. Hala beni aramaya devam ediyordu. Son kez görüşmek için yalvardı. Ailemle karşılaşmasını istemediğim için kabul ettim. Ben bu insanın ailemle karşılaşmasını hiç bir zaman istemedim. Dışarı çıkmak için kapıyı açtığımda tam karşımdaydı. 3-5 dakikayı geçmedi kapımda belirmesi. Evime girmesine rızam asla yoktu. Zorla içeri girdi. Saçımdan sürükleyerek beni içeri doğru çekti. O insandan gerçekten korktum, bir şey yapabileceğinden o kadar emindim ki" şeklinde konuştu.
GÖZYAŞLARINA HAKİM OLAMADI
Daha sonra ağlayarak savunmasına devam eden Çiftçi, "10-12 dakika boyunca ciddi bir boğuşma yaşadık onunla. Sağ tarafında bıçak vardı. Onu çıkarmaya çalışırken sopayla vurdum. Bıçak hala elindeydi. Ben de vurmaya devam ettim. Darbe alıyor ama durmuyordu. Orada bir ölüm olacaktı ya o ya da ben" diye konuştu.
"Babamı ikna etmek için kendimi öldürürüm dedim"
Boğuşma esnasında külotlu çorabının eline geçtiğini söyleyen sanık Çiftçi, "Ben dağınık insanım, orda kilotlu çoraplarım ve eşyalarım vardı. Tek amacım kollarını bağlayıp oradan kaçmaktı. Çorap ne ara boynuna gitti ne ara nefessiz kaldı bilmiyorum. Hatta ben ilk başta rol yapıyor sandım. Öldüğünü sonradan anladım. O sırada annemler gelmemişti, gelmek üzereydiler. Eve geldiklerinde annemi kıyafet odama götürdüm ve 'sen kıyafetleri topla dedim'. Babamı yatak odasına götürdüm. Babam daha sonra maktulü görünce polisi aramak istedi. Telefonu elinden alarak engel oldum. Babamı ikna etmek için kendimi öldürürüm dedim. Polisi aramak için çok çabaladı ama ben tehdit edince arayamadı. Sonrasında arabayı getirmek için aşağı indi babam. Ben de Semih'i battaniyeye sardım. Ayakları dışarı sarkınca boğduğum kilotlu çorapla ayaklarını bağladım. Battaniyeyi bohça gibi yapıp arabanın bagajına koyduk. Annemi de alarak yola çıktık. Bagajda cesetle Şişli'de dolaşmaya başladık. Nereye atacağımızı bilemedik. İnternete, 'Ormanlık alan' yazıp arattım. Çıkan en yakın yere giderken, gördüğüm bir yere cesedi attık" ifadelerini kullandı.
"Babalık duygularıma yenik düştüm"
Sanık Cemal Çiftçi ise savunmasında, "Kızım bana 'baba bunu götürüp bir yere atalım' dedi. Ben de İstanbul'u bilmediğimi, nasıl atacağımızı sordum. Babalık duygularıma yenik düştüm çünkü beni kendisini öldürmekle tehdit etmişti. İnternetten ormanlık alan diye arattı, bir mesire alanı çıktı. Oraya aracımızla gittik ve oraya cesedi bıraktık. Keşke bunları yapmasaydım" diye konuştu.Maktul Semih Sevim'in abisi müşteki Fatih Sevim, "Seçil bunu tek başına yapmış olamaz. Semih'in vücudundaki neredeyse bütün kemikleri kırılmış. Seçil'in bunları tek başına yapması imkansız. Kardeşimi planlayarak kasten öldürdü" dedi.
Duruşmada tanık olarak dinlenen Yusuf Y., "Takıntılı biriyle davalık olduğunu söyledi. Ertesi gün ben işten geldiğimde Seçil sızmıştı. Telefonu çalıyordu. Babasının aradığını söyleyince kalkıp toparlandı. Çıkarken ise 'o saplantılının koyacağız' diyerek evden çıktı" diye konuştu.
Baba tahliye edildi
Ara kararını açıklayan mahkeme, sanık Cemal Sevim'in tahliyesine karar verirken, sanık Seçil Çiftçi'nin ise tutukluluk halinin devamına hükmederek duruşmayı erteledi.
"Seni böyle bir şeye karıştırdığım için özür dilerim babacığım"
Duruşmanın ardından sanık Seçil Çiftçi, ağlayarak babasına sarılmak istedi. Babasına 'seni böyle bir şeye karıştırdığım için özür dilerim babacığım' ifadelerini kullandı.
İddianameden
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, şüpheliler Cemal Çiftçi ile Seçil Çiftçi'nin ayrı ayrı 'tasarlayarak kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılması talep edildi.