Dha Yurt Bülteni -7

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Otomobil nehir kıyısına düştü: 2 ölü, 2 yaralıDenizli'nin Çivril ilçesinde, otomobilin takla atarak Büyük Menderes Nehri'nin kıyısına düştüğü kazada 2 kişi öldü, 2 kişi yaralandı.

Otomobil nehir kıyısına düştü: 2 ölü, 2 yaralı

Denizli'nin Çivril ilçesinde, otomobilin takla atarak Büyük Menderes Nehri'nin kıyısına düştüğü kazada 2 kişi öldü, 2 kişi yaralandı.

Kaza, bugün saat 05.00 sıralarında, Kavakköy Mahallesi'nde meydana geldi. Soner Şaşma (28) yönetimindeki 20 ABF 138 plakalı otomobil, takla atarak Menderes Nehri'nin kıyısına uçtu. Sürücü Şaşma ile araçtaki Bayram Kızıloğlu (30), Mertan Korkmaz ve Hüseyin Doğur kanlar içinde kaldı. Kazayı görenlerin ihbarı üzerine olay yerine 112 acil sağlık, jandarma ve itfaiye ekipleri sevk edildi. Kaza yerine gelen sağlık ekiplerinin yaptığı kontrolde, sürücü Şaşma ile araçtaki Bayram Kızıloğlu'nun öldüğü belirledi. Araçta sıkışan Korkmaz ve Doğur ise itfaiye ekiplerince kurtarılıp, ambulansla Çivril Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı.

Jandarma, kazayla ilgili soruşturma başlattı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

------------

Otomobilden, nehirden çekilirken görüntü

Genel ve Detay görüntü

Haber: Deniz TOKAT- Kamera: DENİZLİ,

===============

Otomobille çarpıp 30 metre sürükledi, dönüp baktıktan sonra kaçtı

Antalya'da bisikletle işe giden Ahmet Cıvkın'a (38), sürücüsü ve plakası belirlenemeyen otomobil çarptı. Cıvkın'ı 30 metre sürükleyen aracın sürücüsü, geri manevra yaparak yaralıyı kontrol ettikten sonra hızla uzaklaştı. Cıvkın, olay yerinde yaşamını yitirdi.

Kaza, saat 07.10'da Kepez ilçesi Hüsnü Karakaş Mahallesi, Kırçiçeği Caddesi'nde meydana geldi. Kepez Belediyesi'nde şoför olarak çalışan evli ve iki çocuk babası Ahmet Cıvkın, işe gitmek için bisikletiyle yola çıktı. Cadde üzerinde bir süre ilerleyen Cıvkın'a, sürücüsü ve plakası belirlenemeyen otomobil çarptı. Aracın yaklaşık 30 metre sürüklediği Ahmet Cıvkın ağır yaralandı. Ardından geri manevra yapan sürücü, aracının içinden Cıvkın'a baktıktan sonra kaçtı.

Çevredekiler, durumu polise ve sağlık ekiplerine bildirdi. Kısa sürede belirtilen adrese çok sayıda polis ve sağlık ekibi sevk edildi. Yapılan incelemede, Ahmet Cıvkın'ın yaşamını yitirdiği belirlendi. Kazayla ilgili soruşturma başlatan polis, Cıvkın'a çarpan otomobilin olay yerinde kırılan dikiz aynasından ve güvenlik kamerası görüntülerinden sürücüye ulaşmaya çalışıyor.

Ahmet Cıvkın'ın cansız bedeni, otopsi yapılmak üzere Antalya Adli Tıp Kurumu morguna götürüldü.

Görüntü Dökümü

---------------

Sağlık ekiplerinin incelemesi

Olay yeri inceleme ekiplerinin incelemesi

Trafik ekiplerinin çalışması

Polisin kırılan dikiz aynasını incelemesi

Cenazenin alınması

Parçalanan bisikletin yakınlarına teslim edilmesi

Ölen Ahmet Cıvkın'ın fotoğrafı

Detaylar

'233 MB// 2 DK 8 SN'

Haber- Kamera: Bülent TATOĞULLARI/ANTALYA,

==============

Nurdağı'nda zehirlenen 6 köpek telef oldu

Gaziantep'in Nurdağı ilçesinde, ormanlık alanda iddiaya göre zehirlenerek telef edilmiş 6 köpek bulundu. Jandarma olayla ilgili soruşturma başlattı.

Nurdağı İlçesi Aslanlı beli ormanlık alanda doğa yürüyüşü yapanlar ormanlık alanda zehirlenmiş ve kulak küpeleri kesilmiş 6 köpeği ölü buldu. Köpeklerin zehirlendikten sonra kulak küpelerinin kesildiğini öne süren çevredekiler duruma tepki gösterdi.

İhbar üzerine, olayla ilgili Nurdağı Kaymakamlığı harekete geçerken, jandarmanın olay yerinde  geniş çaplı araştırma yaparak, soruşturma başlattığı bildirildi.

Görüntü Dökümü

------------

Aslanbeli ormanlık alanı

Öldürülmüş 6 köpek

Vatandaşların tepkisi

Genel ve detay görüntüler

GÖRÜNTÜ BOYUTU: 63 MB

Haber-Kamera: Ramazan TUNCER- Kadir ÇELİK-GAZİANTEP-DHA)

==================

Dünyada ender görülen kas hastalığına yakalandı, tedavisi için 130 bin lira gerek

Batman'da yaşayan Ceren Asma (13), dünyada ender görülen kas hastalığına yakalandı. Her geçen gün yürüme ve elle bir şeyler tutma gibi becerilerini kaybetmeye başlayan Ceren'in umudu, Hindistan'daki kök hücre tedavisi. Tedavi için 130 bin liraya ihtiyaç olduğunu anlatan anne Semira Asma, yardımseverlerden destek bekliyor.

Batman'da yaşayan Asma ailesinin kızı Ceren Asma, yakalandığı amansız hastalıkla mücadele veriyor. 5 yıl önce 'Smard-1' adı verilen dünyada ender görülen kas hastalığına yakalanan Ceren'ın hastalığına 3 yıl önce teşhis konuldu.

'BU HASTALIK ŞİMDİYE DEK ABD'DE BİR KİŞİ İLE CEREN'DE GÖRÜLDÜ'

4 çocuk annesi 41 yaşındaki anne Semira Asma, kızı Ceren'in her geçen gün yürüme becerisini kaybettiğini ifade ederek, kızının tedavisinin Hindistan'da yapılabileceği ve tedavi için 130 bin lira gerektiğini söyledi. Çapa Tıp Fükültesi'nde düzenlenen bir sempozyuma katılan doktorlar tarafından Ceren'in muayene edildiğini anlatan anne Asma, "Kızımın hastalığının teşhisi 3 yıl önce konulabildi. Edindiğimiz bilgilere göre bu hastalık şimdiye dek ABD'de bir kişi ile Ceren'de görüldü. İlk başlarda bunu kabullenmemiz güç oldu. Daha sonra Hindistan'dan doktorların Çapa Tıp Fakültesi'nde düzenlediği sempozyuma katıldık. Görüştüğümüz Hintli doktorlar, 2 ya da 3 seansla kızımın tedavi olabileceğini söylediler. Kök hücre tedavisi hastalığa kesin çözüm değil ama hastalığın ilerlemesini önleyebiliyor. Bu da bizim için büyük bir umut oldu. Şimdi en büyük arzumuz Hindistan'a gidip Ceren'i tedavi ettirmek. Tedavinin bedeli 130 bin TL civarında. Ne yazık ki böyle bir maddi gücümüz yok. Duyarlı insanlarımızın bu duruma kayıtsız kalmayacağını ümit ediyorum" dedi.

CEREN İÇİN SOSYAL MEDYADA KAMPANYA BAŞLATILDI

Asma ailesinin maddi imkanlarının olmaması üzerine Ceren'in tedavisi için gerekli olan 130 bin liranın temin edilmesi için yakınları tarafından sosyal medyada kampanya başlatıldı. Bir süredir devam eden kampanyada Ceren için şu ana kadar 20 bin lira toplandı. Asma ailesinin tek isteği 130 bin lirayı bir araya getirip, kızları Ceren'i Hindistan'a götürüp, tedavi ettirmek.

Görüntü Dökümü:

------------

Cemre'in konuşması

Hareket etmesi

Ayaklarından görüntü

Genel ve detay görüntü

GÖRÜNTÜ BOYUTU: 5,21 MB

Haber-Kamera: Arif ARSLAN-Reşat YİĞİZ/BATMAN,

==================

Reyhanlı'da sis hayatı olumsuz etkiliyor

Hatay'ın Reyhanlı İlçesi'nde sabah erken saatlerde başlayan sis yoğunluğu hayatı olumsuz etkiliyor.

Erken saatlerde başlayan giderek yoğunluğunu arttıran sis nedeniyle görüş mesafesi 30-50 metreye kadar düştü. yetkililer sürücülerin dikkatli olması konusunda uyarıda bulundu.

Görüntü Dökümü

-------

-Sisli hava

-Hareket halindeki araçlar

-Işıklarda bekleyenler

-Yayalar

-Sisli havadan detaylar

SÜRE: 2'52" BOYUT: 321 MB

Haber-Kamera: Ferhat DERVİŞOĞLU/REYHANLI(Hatay),

================

Köyde mahsur kalan hasta kadın, yol açılarak hastaneye ulaştırıldı

Sivas'ta kar ve tipi nedeni ile yolu kapanan köyde rahatsızlanan Fatma Bulut(70), İl Özel İdare ekiplerinin yaptığı çalışma ile kurtarılarak hastaneye ulaştırıldı.

Merkeze 35 kilometre mesafedeki Kervansaray köy yolun kar ve tipi nedeniyle ulaşıma kapandı. Köyde yaşayan Fatma Bulut rahatsızlanınca yakınları sağlık ekiplerini arayarak yardım istedi. İhbar üzerine harekete geçen sağlık ekipleri, yolun kapalı olması nedeniyle ilerleyemeyince Sivas İl Özel İdaresi Yol ve Ulaşım Hizmetleri Müdürlüğünden yardım istendi. Hemen harekete geçen Özel İdare ekipleri köy yolunda iş makineleri yardımıyla karla mücadele çalışması başlattı. Köy yolunun ulaşıma açılmasıyla sağlık ekipleri, kanamalı rahatsızlığı bulunan Fatma Bulut'a ulaşarak ilk müdahaleyi yaptı. Bulut, daha sonra ambulansla Sivas Numune Hastanesine kaldırılarak tedaviye alındı. Hasta yakınları, kısa sürede olay yerine ulaşılmasını sağlayan sağlık ve İl Özel idare ekiplerine teşekkür etti.

Görüntü Dökümü:

----------

-Ekiplerin çalışmaları

-Yolun açılarak köye ulaşılması

-Hastanın ambulansa alınması

-Detaylar

SİVAS, -

===================

Bitlis'te yazın yapılan yollar kışın bozuluyor

BİTLİS'teki yoğun kar yağışı, yaz aylarında büyük maliyetlerle düzeltilen yollara da büyük zarar veriyor. İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Adem Aydoğdu, ödenek sıkıntısı yaşadıklarını aktararak, "Ek kaynak aktarılırsa biz de vatandaşlarımıza daha güzel hizmetler sunarız" dedi. Bitlis kent merkezine ve köylerine adeta beyaz esaret yaşatan kar, eğitimi ve ulaşımı aksatmakla kalmıyor, yollara da büyük zarar veriyor. Bitlis Özel İdaresi Genel Sekreteri Adem Aydoğdu, 81 milyon lira harcayarak yaz aylarında 2 bin 341 kilometrelik yol ağında stabilize, yol tesviyesi, yol genişletme çalışması, sıcak asfalt, beton asfalt ve satıh kaplama işi yaptıklarını, kar yağışının ardından da defalarca kapanan 350 köy ve 293 mezra yolunda 11 bin kilometre karla mücadele çalışması yaptıklarını anlattı. Aydoğdu, bu çalışmaları yapılırken en büyük sıkıntıyı, yaz aylarında büyük zahmetlerle yaptıkları, kışın ise bozulan yollarda yaşadıklarını söyleyerek şöyle konuştu:

"İl Özel İdaremize bağlı 350 köyümüz, 293 mezramız, 2 bin 341 kilometre köy ağımız bulunmaktadır. Bitlis merkez ve 6 ilçede 90 personel, 70 iş makinesi ve 9 ekiple kar çalışmalarımızı yürütüyoruz. Türkiye'nin en çok kar yağışı alan illerinden biriyiz. Karın bu yıl 4 metreye kadar ulaştığı bir iklim yaşıyoruz. Gece sıcaklıklarının eksi 20 dereceyi bulduğu dönemdeyiz. Şükürler olsun ki;  şimdiye kadar köy yollarında aşırı bir sıkıntı yaşamadık. Köylülerimize en güzel hizmetleri sunduk. Daha verimli çalışmamız belli bir maliyet gerektiriyor. Yollarımız ağır kış şartlarından dolayı zincirli iş makineleriyle açıldığı için tahrip oluyor. Devlet büyüklerimizden temennimiz ek kaynaklar göndermeleri. Ek kaynak aktarılırsa biz de vatandaşlarımıza daha güzel hizmetler sunarız. Bunları yaparken iklimin vermiş olduğu zor dönemleri atlatırken, hiç bir zaman vatandaşımıza sıkıntı çıkarmadan, daha verimli çalışmak ve görsellik yönüyle de daha güzel hizmet sunmayı hedefledik. Şu ana kadar 11 bin kilometre karla mücadele çalışması gerçekleştirdik. Aylık 110 bin litre yakıt yaktık. Şimdi ödeneklerimiz tükenme noktasında. Ödenek gelirse, çalışmalarımızda inşallah sıkıntımız olmaz. Her türlü alt yapımız hazırdır. Kalifiye elemanlarımız işlerinin başındadır. Maddi yönden de desteklenirsek, vatandaşlarımıza daha güzel hizmet sunacağız."

'GEÇEN YIL 81 MİLYON LİRA HARCADIK'

Aydoğdu, geçen yıl 81 milyonluk ödenek geldiğini belirterek, "35 milyon Köy-Des, 30 milyon İlbank, 10 milyon genel bütçemizden, 1 milyon AFAD'tan ve 5 milyon ise DAP'tan ödenek aldık. Çoğunun ihalesini yerinde bitirdik. 340 bin metrekare köy içi ve köy yolu parke kaplama, 50 kilometre beton yol, 40 kilometre sıcak asfalt, 40 kilometre satıh kaplama, 45 kilometre bitümlü sıcak karışımIı, 262 kilometre de stabilize yol yaptık. Ayrıca 38 köye içme suyu, 10 köye sulama suyu, 12 köyün de kanalizasyon projesini hayata geçirdik. Ancak bunların içinde en çok yıpranan satıh kaplama yol yapısıdır. Zemin yumuşak ve iş makineleri ağır tonajlı olduğu için yollar tahrip oluyor. Bunların daha verimli olabilmesi için ödeneklerle ve yer yer beton asfalt, sıcak asfaltla kaplarsak daha verimli olur" diye konuştu.

Görüntü Dökümü

------------------------------

-İş Makinelerinin köy yolundaki çalışmalarından detaylar

-İş Makinelerindeki zincirlerden detay

-Bozulan köy yolundan detaylar

-İş makinesinin karla mücadele çalışması yaparken yolu bozmasından detay

-Köy yolu açma çalışmalarından detaylar

-İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Adem Aydoğdu ile röportaj

Haber-Kamera: Özcan ÇİRİŞ- Ceren KURTYE/BİTLİS,

=============

Acil sağlık görevlilerinin yaşadığı ilginç diyalog - (ÖZEL)

Diyarbakır İl Sağlık Müdürlüğü bünyesindeki Acil Komuta Kontrol Merkezi görevlilerinin hasta ve hasta yakınlarıyla ilginç diyalogları hem güldürdü hem de duygulandırdı. Sağlık görevlilerinin ambulans helikopterle gittikleri köyde adres sordukları hasta yakınının, " 'Ben kahvedeyim. Helikopteriniz gelip beni buradan alsın. Ben pilota ineceği yeri göstereceğim" yanıtı güldürürken, ekiplerin başka köyde kendisini asan 12 yaşındaki çocuğu yaşatmak için verdikleri mücadeleden başarılı sonuç alması duygulandırdı.

Acil vakalara ulaşmak için zamanla yarışan Diyarbakır İl Sağlık Müdürlüğü bünyesindeki Acil Sağlık Hizmetleri Başkanlığı Komuta Kontrol Merkezi görevlileri, çoğu asılsız olmak üzere her gün binlerce çağrıya cevap veriyor. Farklı tiplerde yaklaşık 100 ambulans, 53 istasyon ve 700 acil sağlık personeli ile hizmet veren Komuta Kontrol Merkezine günlük gelen yaklaşık 9 bin çağrının 400'ü gerçek vaka çıkıyor. Zor ve riskli şartlarda 7 gün 24 saat fedakarca çalışarak insanları yaşatmayı ilke edinen sağlık görevlileri, asılsız çağrılardan ve sürücülerin duyarsızlığından şikayetçi. Hastaya kent merkezinde 10 dakika, kırsalda ise 30 dakika içerisinde ulaşmaları gereken görevliler, asılsız çağrılar ve sürücülerin duyarsızlığı nedeniyle bunu gerçekleştirmekte güçlük çekiyor. Nöbet sonlarında çoğu zaman hayat kurtarmanın sevinciyle evlerine dönen sağlık çalışanları daha çok hayata dokunabilmek amacıyla gereksiz ve asılsız çağrı yapanlarla ambulansa yol verme konusunda sürücüleri bir kez daha uyardı.

'KAHVEDEYİM, HELİKOPTER BENİ BURADAN ALSIN'

Çalışmaları hakkında bilgi veren İl Ambulans Servisi Acil Komuta Kontrol Merkezi Birim Sorumlusu Fatma Kaya Erdil, görevleri sırasında karşılaştıkları olayları anlattı. Erdil, "Gereksiz yere meşgul edenler oluyor. Telefon alım satımı yapanlar, telefonun çalışıp çalışmadığını kontrol etmek amacıyla arıyorlar. 'Telefonum çalışıyor mu, sesim geliyor mu, iyi geliyor mu?' şeklinde sorular soruyorlar. Bu gerçekten bizim için kötü oluyor. Bizi arayan ve bize ulaşmak isteyen, gerçekten zor durumda olan insanlara daha geç ulaşmamıza neden oluyorlar. Bunun için gereksiz yere meşgul etmemelerini istiyoruz. Ambulanslarımız seyir halindeyken trafikte yol vermelerini istiyoruz. Bize çağrı geldikten sonra yaklaşık olarak 5- 6 dakika içerisinde hastalara ulaşıyoruz. Bu bizim için çok önemli bir durum. Helikopter ambulansımızı Kulp ilçesinde bir vaka için yönlendirdik. Hasta yakını ile görüşmemizde hasta yakını yeri tarif ederken, 'Ben kahvedeyim. Helikopteriniz gelip beni buradan alsın. Ben pilota ineceği yeri göstereceğim' şeklinde konuşmuştu" dedi.

'O GÜN EVE MUTLU VE HUZURLU GİTTİM'

Kimi zaman acı olaylarla da karşılaştıklarını anlatan Erdil, "Helikopter ambulansımızı Çüngüş ilçesinde bir vakaya yönlendirmiştik. O anda başka bir çağrı aldık. Lice'de 12 yaşında bir çocuğun kendisini astığı ihbarını aldık. Tabii bir taraftan koordinatları almaya çalışıyoruz, bir taraftan jandarmayla görüşmeye çalışıyoruz, Karayollarını, belediyeyi arıyoruz. Yollar kapalı ve ancak 3 gün içerisinde açılacağı bilgisine ulaşıyoruz. Zamanla yarıştığımızın farkındayız. Saniyeler bizim için çok önemli. Onun için helikopter ambulansımızı hemen Lice'deki vakaya yönlendirdik. Hastaya ulaştık. Dicle Üniversitesi kardiyoloji heliportundan kara ambulansımız vasıtasıyla Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne sevk ettik. Sonrasında hastanın durumunu öğrenmek için aradığımızda hastanın yaşadığını öğrendik. O gün eve giderken gerçekten mutlu ve huzurlu gittim. O gün idarecilerimizle, doktorlarımızla, çağrı personellerimizle, istasyonlarımızla gerçekten koordineli ve hızlı bir şekilde çalıştık. Unutamadığım bir gündü" diye konuştu.

'ANONSLA 90 SANİYE İÇERİSİNDE ÇIKIYORUZ'

Çınar ilçesindeki Acil Komuta Kontrol Merkezi istasyonunda çalışan paramedik Melike Rezan Çelik ise nöbeti devralır almaz ambulanstaki ve istasyondaki tıbbi sarf malzemeleri ve ilaçları kontrol ettiklerini ifade ederek, anons geldiğinde 90 saniye içerisinde çıkış yaptıklarını söyledi. Çelik, şunları anlattı:

"Bölgeden bölgeye değişmekle beraber günde ortalama 20 vaka çıkıyoruz. Bölgelerimiz kentsel ve kırsal olmak üzere ikiye ayrılıyor. Ortalama 5 dakika içerisinde olay yerine varıyoruz. Kırsal alanlarda zaman daha da uzuyor. Zaman bizim için çok değerli. O sırada ne yapıyorsak yapalım yemek yiyorsak bile yemeği bırakıp çıkış yapıyoruz. Özellikle kış aylarında çok zorluk yaşayabiliyoruz. Sürücülerimizin yol vermeleri çok önemli. Sonuçta bir can kurtarmaya gidiyoruz. O can onların yakınları da olabilir. Bazen vakaya giderken yol vermedikleri oluyor. Sağlıkçılar önde olduğu zaman sirenleri boşa çaldığımızı sanıyorlar ve yol verilmiyor. Bu konuda sürücülerimizin daha duyarlı olması gerekiyor. Sonuçta öndeysek ve siren çalıyorsa vakaya gidiyoruz. Bir de sırf biz yolu açtığımız için bazı sürücüler bizimle birlikte devam ediyor. Sonuçta başımıza her şey gelebilir. Ani fren de yapabiliriz."

'2018 YILINDA 3 MİLYONA YAKIN ÇAĞRI GELDİ'

Diyarbakır Acil Sağlık Hizmetleri Başkanı Dr. Hüseyin Hakan Karakaş ise 2018 yılı içerisinde 3 milyona yakın çağrı geldiğini ve bu çağrılardan 130 bininin gerçek vaka olduğuna dikkat çekerek, "Tabii bu 130 bin rakamının içinde çok farklı vakalarımız var. Diyarbakır genelinde farklı tiplerde olmak üzere 53 istasyonumuzda hizmet veriyoruz. Toplamda Diyarbakır'da 700 civarında acil sağlık hizmetlerinde personelimiz var. Kentsel bölgelerde vakaya ulaşma süresi 10 dakikanın altında, kırsal bölgelerde ise 30 dakikanın altında. Diyarbakır ulaşım oranlarımıza baktığımızda vakaların yaklaşık yüzde 90'ına 10 dakikanın altında ulaşıyoruz. Kırsalda ise bu oranımız yaklaşık yüzde 87'lerde. Ayrıca ilimizde konuşlu ve bölgeye hizmet eden 1 helikopter ambulansımız var. Acil durumlarda, ulaşılması güç yerlerde vaka transferlerinde kullanıyoruz. Hava ambulansı ile 2018 yılında 70 civarında vakaya müdahale edildi. Bunlardan 35'i ilçelerimizdeki vakalarımız. Bunun dışında Sağlık Bakanlığımızın çok büyük hizmetlerinden biri olan uçak ambulans hizmeti var. Özellikle uzun mesafe transferi gereken vakalarda, acil durumlarda kullanıyoruz. Yine 2018 yılında Diyarbakır'da il dışına yapmış olduğumuz vaka transferi var" diye konuştu.

Günde ortalama 9 bin civarında çağrı aldıklarını kaydeden Karakaş, "Bu gelen çağrıların ancak yüzde 5 ile 10'u vakaya dönüşüyor. Bizim günlük vaka sayımız ortalama 400 civarında. Çünkü gelen her çağrı vaka olmuyor. Bazen aynı vaka ile ilgili görüşmelere yapmak zorunda kalabiliyorsunuz veya aynı vaka ile ilgili çok sayıda kişi de arayabiliyor. Bizden yardım isteyen herkesin yardımına koşma gibi bir yükümlülüğümüz var. Arayan kişi sonuçta sağlık çalışanı değil, o yüzden konunun önemini ya da yapılması gerekeni bilmeyebiliyor. Bazı konularda sistem üzerinden tıbbi danışmanlık hizmeti veriyoruz ama bazen değerlendiremedikleri vakaları yerinde görüp değerlendirmek gerekiyor" dedi.

"Hala bizim ulaşımla, yol verme ile ilgili sıkıntılarımız var" diyen Karakaş, sürücülere uyarıda bulunarak, "Özellikle bir ambulans vakaya giderken ışıkları ve siren sistemleri açık oluyor. Böyle bir durumla karşılaştıklarında bazen önünde hızlı giderek yol vermeye çalışıyorlar ya da trafiği aksatacak manevralar yapmak zorunda kalıyorlar. Böyle durumlarda istediğimiz şey ambulansın geçiş yönüne doğru yolu açık tutacak şekilde, 'fermuar sistemi' dediğimiz, yolun sağına soluna doğru çekilerek ambulansın geçişini sağlayacak şekilde yavaşlamaları" ifadelerini kullandı.

Görüntü Dökümü:

------------------------------

Helikopter ambulansın hasta almak için inişi

Komuta kontrol merkezinden detay

Komuta kontrol merkezi bilgisayar ekranı

- Vaka anonsu yapmaları

Fatma Kaya Erdil'in konuşması

Acil Sağlık Hizmeti İstasyonundan detay

Vakaya çıkmaları

Ambulansa binişleri

Drone ile çekilen detaylar

Melike Rezan Çelik'in konuşması

Hakan Karakaş'ın konuşması

Genel ve detay görüntüler

GÖRÜNTÜ BOYUTU: 770 MB

Haber-Kamera: Emrah KIZIL/DİYARBAKIR

===================

Türk el sanatları ücretsiz kurslarla yaşatılıyor

Denizli Büyükşehir Belediyesi'nce unutulmaya yüz tutmuş Türk el sanatlarının yaşatılabilmesi için 50 braşta kurs açıldı. Ücretsiz kurslarda 2 bin kişi eğitim görüyor.

Denizli Büyükşehir Belediyesi, Türk kültüründe önemli yere sahip el sanatlarının unutulmaması için ücretsiz kurslar düzenledi. Tezhip, çini, minyatür, ahşap boyama, keçe-ıslak keçe, deri tablo yapımı, gümüş takı işlemeciliği, ahşap oyma, tel kırma, dantel anglez, iğne oyası, otantik giyim, bez bebek, saçaklama, kitre bebek yapımı, tutkallı hamur çiçek, kilim dokuma, dekoratif el sanatları, seramik, alüminyum rölyef, kağıt rölyef, cam boncuk, kağıt oyma, filografi, taş baskı, hüsn'i hat, su kabağı işlemeciliği, takı tasarımı, ebru ve kaligrafi gibi branşlardaki eğitimlere vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi. Kursiyerlerin, aile ekonomilerine destek olmak, bedensel ve ruhsal gelişimlerine katkıda bulunmak, sanatsal bilgilerini geliştirmeyi hedefleyen 8 noktadaki 50 farklı branşta verilen kurslara, 2 bin kişi kayıt yaptırdı.

Büyükşehir Belediye Başkanı AK Partili Osman Zolan, Türk el sanatlarına olan ilginin her geçen yıl artığını belirterek, "Belediyelerin görevi sadece alt ve üst yapı çalışmaları yapmak değil, aynı zamanda değerlerimize sahip çıkarak vatandaşlarımızın sosyal ve kültürel alanda da kendilerini geliştirmelerine imkan sağlamaktır. Geleneksel Türk el sanatlarımızın yaşayarak gelecek nesillere aktarılması çok önemli. İsteyen tüm vatandaşlarımızı bu merkezlerimizde verdiğimiz ücretsiz kurslarımıza davet ediyorum" dedi.

El sanatları eğitimine katılan kursiyerlerden Meryem İlkin, kursta eğlenceli zaman geçirdiğini belirterek, "El sanatlarına ilgim vardı, arkadaşlarımın tavsiyesiyle geldim. Buradan çok memnunum, ortam çok güzel. Boş vaktini değerlendirmek isteyenlere tavsiye ederim" diye konuştu. Gülay Öztürk ise, yeni bir şey öğrenmenin mutluk verici olduğunu ifade ederek, "Evde oturmaktansa buraya gelip bir şeyler üretmek güzel" dedi.

Görüntü Dökümü

--------------

Kursiyerlerin çalışmalarından detaylar

Eğitmenlerden detaylar

Kursiyerlyerle röportajlar

Haber- Kamera: Deniz TOKAT / DENİZLİ,

=================

Göbeklitepe'ye ziyaretçi akını (Görüntü ekiyle yeniden)

Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından turizmde 2019 yılının ' Göbeklitepe Yılı' ilan edilmesiyle gözlerin çevrildiği Şanlıurfa'daki UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi'ndeki tarihi ören yeri Göbeklitepe yerli ve yabancıların ilgi odağı oldu. Ocak ayında çok sayıda turist, Göbeklitepe'de Neolitik döneme ait, yabani hayvan figürlü 'T' biçimli dikili taşları ve tapınak kalıntılarını görme fırsatını buldu.

Dünyanın en eski anıtsal tapınağı olarak kabul edilen UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi'nde yer alan Göbeklitepe'ye yerli ve yabancı ziyaretçi akını sürüyor. Kent merkezine 18 kilometre uzaklıktaki Örencik Mahallesi yakınlarında Neolitik Çağ'a ait Göbeklitepe'de, 1995 yılında Şanlıurfa Müzesi ve Berlin Alman Arkeoloji Enstitüsü iş birliğinde kazı çalışmalarına başlandı. Kazı çalışmalarında şimdiye kadar Neolitik Çağ'a ait yabani hayvan figürlü 'T' biçimli dikili taşlar, 8-30 metre çapında dairesel ve dikdörtgen şekilli dünyanın en eski tapınak kalıntıları ile çeşitli eserler bulundu. 12 bin yıllık geçmişi ile dünyanın en eski tapınağı olarak kabul edilen Göbeklitepe'de kazılar 50 yılı aşkın süredir devam ediyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, 2019'u 'Göbeklitepe Yılı' ilan edildiğini açıklamasının ardından geçen Ocak ayında çok sayıda yerli ve yabancı Göbeklitepe'deki ören yerlerini ziyaret etti. Şanlıurfa'nın bu yıl turizminde altın yılını yaşanacaklarını kaydeden Bölgesel Turist Rehberleri Odası Başkanı Müslüm Çoban, "Göbeklitepe'nin Dünya Miras Listesi'ne dahil edilmesiyle turizm yoğunluğu yaşadık. Bunun ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından turizmde 2019 yılının 'Göbeklitepe Yılı' ilan edilmesiyle birlikte önümüzdeki aylarda nerdeyse oteller tam doluluğa ulaştı. Bunun için bir an önce gerek konaklama, gerekse diğer alanlarda yetkililerin hummalı bir çalışma yürütmesi gerekiyor. Ayrıca Göbeklitepe'yi görmek isteyen yerli ve yabancı turistlerin en büyük sıkıntısının uçak seferlerinin azlığından şikayetçi oldukları biliyoruz. Bu sorunların acilen giderilmesi gerekiyor" diye konuştu.

Türkiye'nin birçok yerinden gelen ziyaretçiler ise ilk defa gördükleri Göbeklitepe'deki ören yerlerine hayran kaldıklarını söyledi.

Görüntü Dökümü

---------------------------------

Göbeklitepeyi ziyaret eden yerli ve yabancı turistler

Göbeklitepe'de bulunan anıtsal T figürlü taşları izleyenler

Sinevizyon gösterisini izleyenler

Genel ve detay görüntüler

GÖRÜNTÜ BOYUTU: 609 MB HD

Haber-Kamera: Ali LEYLAK-ŞANLIURFA - DHA)

================

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / 3. Sayfa
title
Close