Haberler

Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı Davasında 3. Gün

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

FETÖ’nün Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayındaki faaliyetlerine ilişkin görülen davanın üçüncü gününde sanık savunmalarına devam edildi.

FETÖ'nün Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayındaki faaliyetlerine ilişkin görülen davanın üçüncü gününde sanık savunmalarına devam edildi. Savunma yapan eski İkmal Astsubayı sanık Osman Küçük, 15 Temmuz'da kullanılan mühimmatların daha öncesinden cephanelikte hazır bir şekilde bulundurulduğunu söyleyerek, Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı eski Komutanı Muhsin Kutsi Barış'ın tatbikat yapılacak diye sevk yaptığını iddia etti.

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayındaki faaliyetlerine ilişkin aralarında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eski Başyaveri Albay Ali Yazıcı ve eski Alay Komutanı Albay Muhsin Kutsi Barış'ın da yer aldığı 279'u tutuklu, 534 sanığın yargılandığı dava üçüncü gününde devam etti. Sincan Cezaevi Yerleşkesi'nde Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesince görülen duruşmaya tutuklu ve tutuksuz sanıklar, müşteki ve taraf avukatları ve çok sayıda TRT Genel Müdürlüğü ve TRT çalışanı müştekiler katıldı. Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs, TBMM'yi ortadan kaldırmaya teşebbüs, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni ortadan kaldırmaya teşebbüs, cumhurbaşkanına suikast, askeri komutanlıkların gaspı ve silahlı terör örgütü üyesi olmak gibi suçlardan yargılanan sanıklardan eski İkmal Astsubayı Osman Küçük'ün savunmasına geçildi.

"15 Temmuz'da kullanılanlar burada hazır olan mühimmatlardı"

Darbe girişiminden haberi olmadığını ve bir tatbikat zannettiğini ifade eden sanık Küçük, "Bana komutanım tarafından 18 Temmuz'dan sonra tatbikat olacağı bilgisi verildi. Bizde hazırlık çalışmalarına başladık. Mühimmatlara doldur boşalt istasyonunda yer olmadığı için cephanelikte bize ayrı bir yer ayrıldı. Ankara'da yaşanan gar patlaması ve diğer olaylardan sonra özellikle bizim muhafız alayı olarak önlem almamız öngörüldü ve bu kapsamda çeşitli kararlar çıkarıldı. Dolayısıyla mühimmatlar hazır bir şekilde muhafaza ediliyordu. 15 Temmuz'da kullanılanlar burada hazır olan mühimmatlardı. Mesaide bir anormallik yoktu, her zamanki gibi törenle ilgili çalışmalar yapıldı. Tatbikat provası yapıldı. Her şeyi erlerimizin gözü önünde yaptık" iddialarında bulundu.

"Bunun tatbikatın bir senaryosu olduğunu düşündüm"

Pars mesajının tatbikat çağrısı olduğunu bildiğini belirten Küçük, "Akşam 21.00'de Pars mesajını aldım. Bölük Astsubayı Mehmet Yıldırım'ı aradım, tatbikat saatini teyit ettim. Kendi aracım olmadığı için aracı olan Uzman Çavuş Mustafa Sazak ile birliğe katıldık ve orada bulunan Fedakar Akça ile Tekçe Meydanı'na gittik. Muhsin Kutsi Barış, Genelkurmayda saldırı olduğu ve çok sayıda şehit olduğunu söyleyerek, oraya gidip emniyet almamız emrini verdi. Bunun tatbikatın bir senaryosu olduğunu düşündüm. Alay komutanı bütün telefonların bırakılması emrini verdi. Ben cep telefonumu vermedim. İntikal sırasınca olağan dışı bir durum sezmedim. Genelkurmaya saat 23.00 civarı girdik. İçeride şarjörlerin takılı olduğunu gördüm, sonrasında bunun bir tatbikat mı yoksa gerçekten DEAŞ tehdidi mi olduğunu düşünmeye başladım. Askerlerime 'emir haricinde kimse silah kullanmasın' şeklinde emir verdim. Daha sonra komutana tatbikat için geldiğimizi ama olayın DEAŞ tehdidine dönüştüğünü söyledim, kendisi de bana içeride YAŞ toplantısı yaptıklarını söyledi. Biz de o saatten sonra hücum yeleklerimizi giyindik ve bölgelere takviyeye geçtik. Bir süre sonra tank sesleri gelmeye başladı. Tank polis aracını ezdi ve güney nizamiyeden içeri girdi. O sırada vatandaşların da tepkisi vardı, onları da sakinleştirmeye çalıştım ama başarılı olamadım. Olaydan sonra gözaltına alınıncaya kadar rutin işlerime devam ettim. Hiçbir planlama eylemlerine katılmadım. Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı eski Komutanı Muhsin Kutsi Barış tatbikat yapılacak diye sevk yapmıştır" şeklinde savunma yaptı.

Sanığın savunmasının tamamlanmasının ardından çapraz sorgusuna, ardından da sanık avukatı beyanına geçildi. - ANKARA

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / 3. Sayfa
THY, İstanbul Havalimanı'ndan 38 seferini iptal etti

THY, İstanbul için 38 seferin iptalini duyurdu

İçişleri Bakanlığı tarafından Tunceli ve Ovacık Belediyelerine kayyum atandı

İçişleri Bakanlığı tarafından Tunceli ve Ovacık Belediyelerine kayyum atandı

Görevden uzaklaştırılan başkandan provokatif açıklama

Görevden uzaklaştırılan başkandan provokatif açıklama

Tunceli ve Ovacık Belediyesi'ne kayyum atanmasının ardından belediye önünde protestolar başladı

Kayyum kararının ardından belediye önünde protestolar başladı

title