Yücel Arzen'den Suavi'ye şarkılı tepki

Sanatçı Mehmet Suavi Saygan'a ait arazide Bodrum Belediyesi'nin onayladığı projede yer alan "ağaç rölöve paftası"na göre korunması ve taşınması gereken 40 ağacın kesildiği öne sürüldü.

'ÇAV BELLA'LI TEPKİ

Ak Parti İstanbul Milletvekili Yücel Arzen, durumu protesto etmek amacıyla, ünlü İtalyan halk şarkısı Çav Bella'yı Suavi için yorumladı.

Arzen, TBMM Genel Kurulu'nda Suavi'nin çevreye verdiği zarara dikkat çekmek için şu ifadeleri kullandı: "Gezi Parkı'nda 3 ağacın kesilmesi mi, yoksa Bodrum'da villalar için kesilen 80 ağaç olmak mı? Sanatçı Suavi'nin trajik hikayesi aklımıza bir İtalyan halk şarkısını getirdi"

TEKZİP

Duayen sanatçı Suavi hakkında, arazisinde bulunan ve Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü'nce tescillenmiş 80 ağaca zarar verdiği yönünde yapılmış olan gerçeğe aykırı haberlere cevaplarımızdan ibarettir:

"İlgili içeriklerde, müvekkilimizin tamamen kendi imkânları ve emeğiyle söz konusu araziye kazandırdığı ağaçların izinsiz kesildiği iddia edilmiştir. İlk olarak, söz konusu ağaçların arazide yürütülen peyzaj çalışmaları kapsamında en ufak zarar görmeyecek biçimde korundukları, projeden sorumlu yüklenici firma tarafından yayımlanan tekzip metniyle görsellerini de içerir şekilde ispat edilmiştir. Müvekkil tarafından tek bir ağaca zarar verilmesi şöyle dursun, iddiaların tam aksine ve uydu görüntülerinden de anlaşılacağı üzere ilgili çıplak arazi, bizzat müvekkilin girişimleriyle yeşillendirilmiştir.

Bahse konu değerli ağaçlar kamu mülkü olmayıp, müvekkil araziyi satın aldıktan sonra dikilmiş ve bu süreçte imar mevzuatına aykırı veya izinsiz herhangi bir işlem gerçekleştirilmemiştir. Taşındıkları yerde bakımı halen devam eden bu ağaçların yerlerinin değiştirilmesi süreci de dâhil olmak üzere tüm işlemler, Bodrum Belediyesi'nden gerekli izinler alınarak gerçekleştirilmiştir.

Mevzuat yönünden, konuyla ilgili oluşturulan asılsız içeriklerde hukuken doğru bir değerlendirme yapılması şöyle dursun, sürecin tabi olduğu kanun maddesi dahi yanlış belirtilmiştir.

Eş zamanlı paylaşımlarla yaygınlaştırılan ve gerçeklerle uzaktan yakından ilgisi olmayan bu iftiralarla yapılmak istenen, hayatını özgün emeğiyle kazanan ve hayata soldan bakan bir sanatçının emekliliğini geçireceği bir mülk edinme girişimini dahi kriminalize etmektir.

Gazetecilik meslek etiğini siyasi motivasyonlarla ayaklar altına alan bu kişi ve kurumların karalama kampanyasını haber ve yorum niteliğinde görmek mümkün değildir. Süreci takip eden sorumluluk sahibi herkesi gerçeklere, belge ve yasalara dayanan açıklamalara itibar etmeye davet eder, kamuoyuna saygılarımızla arz ederiz. Duayen sanatçı Suavi hakkında, arazisinde bulunan ve Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü'nce tescillenmiş 80 ağaca zarar verdiği yönünde çeşitli basın-yayın kuruluşlarınca yapılan maksatlı ve asılsız haberlere cevaplarımızdan ibarettir:

İlgili içeriklerde, müvekkilimizin tamamen kendi imkânları ve emeğiyle söz konusu araziye kazandırdığı ağaçların izinsiz kesildiği iddia edilmiştir. İlk olarak, söz konusu ağaçların arazide yürütülen peyzaj çalışmaları kapsamında en ufak zarar görmeyecek biçimde korundukları, projeden sorumlu yüklenici firma tarafından yayımlanan tekzip metniyle görsellerini de içerir şekilde ispat edilmiştir. Müvekkil tarafından tek bir ağaca zarar verilmesi şöyle dursun, iddiaların tam aksine ve uydu görüntülerinden de anlaşılacağı üzere ilgili çıplak arazi, bizzat müvekkilin girişimleriyle yeşillendirilmiştir.

Bahse konu değerli ağaçlar kamu mülkü olmayıp, müvekkil araziyi satın aldıktan sonra dikilmiş ve bu süreçte imar mevzuatına aykırı veya izinsiz herhangi bir işlem gerçekleştirilmemiştir. Taşındıkları yerde bakımı halen devam eden bu ağaçların yerlerinin değiştirilmesi süreci de dâhil olmak üzere tüm işlemler, Bodrum Belediyesi'nden gerekli izinler alınarak gerçekleştirilmiştir.

Mevzuat yönünden, konuyla ilgili oluşturulan asılsız içeriklerde hukuken doğru bir değerlendirme yapılması şöyle dursun, sürecin tabi olduğu kanun maddesi dahi yanlış belirtilmiştir.

Eş zamanlı paylaşımlarla yaygınlaştırılan ve gerçeklerle uzaktan yakından ilgisi olmayan bu iftiralarla yapılmak istenen, hayatını özgün emeğiyle kazanan ve hayata soldan bakan bir sanatçının emekliliğini geçireceği bir mülk edinme girişimini dahi kriminalize etmektir.

Gazetecilik meslek etiğini siyasi motivasyonlarla ayaklar altına alan bu kişi ve kurumların karalama kampanyasını haber ve yorum niteliğinde görmek mümkün değildir. Süreci takip eden sorumluluk sahibi herkesi gerçeklere, belge ve yasalara dayanan açıklamalara itibar etmeye davet eder, kamuoyuna saygılarımızla arz ederiz."