Babasının cesedini bidonla çöplüğe atan evlattan kan donduran sözler

Mersin'de 'profesör' olarak anılan emekli öğretim görevlisi Selahattin Doludeniz'in cenazesini plastik bidona koyup çöplüğe atan oğlu hakkında iddianame hazırlandı. Kendisine kötü davrandığı gerekçesiyle 'toprağı hak etmiyor' diyerek babasını bidona koyduğunu itiraf eden evladın, kan donduran olayı gerçekleştirdikten sonra doğum günü kutlamalarına ve pikniğe gittiği belirlendi.
Kan donduran olay, Bozyazı ilçesi Ustalar Mahallesi'ndeki çöp dökme alanında14 Eylül 2024 tarihinde bidon içerisinde bulunan erkek cesedinin bulunmasıyla ortaya çıktı.
Konya Selçuk Üniversitesi'nden emekli öğretim görevlisi olduğu için çevresinde 'profesör' olarak anılan Selahattin Doludeniz'in cesedi, çöp dökme alanında işçiler tarafından plastik bidon içerisinde çıplak ve ayakları bağlanmış halde bulunmuştu. Olayla ilgili Anamur Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma çerçevesinde polisin yaptığı çalışmada, Anamur ilçesi İskele Mahallesi'nde evden cesedi bidona koyarak ticari taksi ile Bozyazı çöplüğüne getirdiği ortaya çıkan oğlu Orkun Doludeniz (34) yakalanıp tutuklanmıştı.
KESİN ÖLÜM NEDENİ BELİRLENEMEDİ
Olayla ilgili tüm deliller toplanırken, Adli Tıp Kurumundan otopsi sonuç raporunun da gelmesiyle iddianame hazırlandı. Raporda, ileri derece meydana gelen çürüme nedeniyle yumuşak dokularda ayrıntılı travmatik değişim analizi, iç organlarda ayrıntılı makroskopik inceleme yapılamadığı, kan ve idrar alınamadığı için kesin ölüm nedeninin belirlenemediğine vurgu yapıldı.
'TOPRAĞI HAK ETMİYOR' DİYEREK AYAĞINI BAĞLAYIP BİDONA KOYMUŞ
İddianamede 77 yaşındaki Selahattin Doludeniz'in destekle yürüyebildiği ve kendi ihtiyaçlarını görmeyecek durumda bulunduğuna dikkat çekilerek oğlu Orkun'un bakma ve koruma yükümlülüğü olduğu, buna rağmen 28 Ağustos'ta tartıştığını ileri sürdüğü babasını evde yalnız bırakarak ölüme terk ettiğine yer verildi. İddianamenin devamında, "Şüpheli, babasının tek başına hayatını devam ettiremeyecek durumda olduğunu bilmesine rağmen o şekilde bırakıp evden ayrılmıştır. Sonrasında ölü olup olmadığını tespit etmediği, ölmüş olduğunu değerlendirerek tıbbı müdahale ile kurtarılabilecek durumdaki babasına yardım çağırmayarak ölüm neticesine doğrudan katkıda bulunmuştur" denilirken, şüphelinin ifadesinde, 10 gün eve gelmediğini, cesedi götürmeden 3 gün önce komşularının 'koku geliyor' diye araması üzerine eve gittiğini, babasını yerde hareketsiz gördüğünü, daha sonra giderek temizlik malzemeleri ve bidon aldığını, kendisine kötü davrandığı gerekçesiyle 'toprağı hak etmiyor' diyerek ayağını bağlayıp bidona koyduğunu söylediği yönündeki itiraflarına da yer verildi.
CESEDİ BİDONA KOYUP DOĞUM GÜNÜ PARTİSİ YAPMIŞ
İddianamede, şüphelinin babasını bidona koyduktan sonra aynı gün bir mekanda kendi doğum gününü kutladığı, ertesi gün bir başka arkadaşının doğum günü partisine katıldığı, daha sonraki gün ise pikniğe gittiğine yer verildi. İddianamenin devamında komşusunun tekrar kötü kokular gelmesi üzerine kendisini araması nedeniyle eve gittiğini ve çağırdığı taksi ile babasının cesedinin bulunduğu bidonu 'içinde kimyasal maddeler var' diyerek çöplüğe götürüp bıraktığına atıf yapıldı.
25 YILA KADAR HAPİS CEZASI İSTENİLDİ
Şüphelinin Türk Ceza Kanunu'nun 83/1 maddesi gereğince, 'ihmali davranışla kasten öldürme' suçundan 25 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması istenilen iddianamenin sonunda, "Şüpheli ile maktulün arasındaki üstsoy-altsoy ilişiklisi, Türk Medeni Kanununun 364. Maddesi uyarınca şüpheliye babasının bakım ve gözetiminin sağlama yükümlülüğü getirmekte. Bu kapsamda şüpheli hayatı tehdit eden durumu fark ettiğinde gerekli sağlık ve kolluk birimlerine haber vermekle yükümlüdür. Şüphelinin bakıma muhtaç babasını önce evde tek bırakarak sonra da eve gittiğinde yerde bilinçsiz ve ağır bakımsız halde bulduğu halde müdahalede bulunmayıp sağlık kuruluşlarına bildirmemesi, bu hukuki sorumluluğun açık ihlalidir. Böylece şüphelinin ihmali davranışı maktulün ölümüne sebebiyet verdiğinin kabulü gerekmektedir. Şüphelinin olayın ilk günlerinde cesedi evde tutarak mevsim sıcaklıkları da dikkate alındığında cesedin bozulmasına sebebiyet vermiş ve belli bir süre geçtikten sonra ceset üzerinde inceleme yapılma olanağı kalmadığında evden çıkarmıştır. Tüm bu hususlar ve dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde şüphelinin babasına yaşadığı anda üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmeyerek belli bir süre bakıma muhtaç halde ölmesini beklediği ve maktülün ölümüne sebebiyet verdiği bu anlamda üzerine düşen ihmal süratiyle kasten öldürme suçunu işlediğine dair kamu davası açılması gerektirir nitelikte yeterli delil bulunduğu anlaşılmaktadır" denilerek yargılanması istenildi.
Duruşmanın belirlenecek bir tarihte Anamur Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüleceği öğrenildi.