Arnavutköy'de çocuğunun yanında başından silahla vurulan Tuğba Anlak'ın katili 25 yıl hapis cezasına mahkum edildi
Arnavutköy'de çocuğunun yanında başından silahla vurulan Tuğba Anlak'ın ölümüne ilişkin verilen hapis cezası Yargıtay tarafından bozulan sanık, yeniden yargılandığı davada 25 yıl hapis cezasına mahkum edildi.
Arnavutköy'de, çocuğunun yanında başından silahla vurulan Tuğba Anlak'ın ölümüne ilişkin verilen hapis cezası Yargıtay tarafından bozulan sanık, yeniden yargılandığı davada 25 yıl hapis cezasına mahkum edildi.
İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuklu sanık Murat Uslu, taraf avukatları, Tuğba Anlak'ın ailesi ile Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı katıldı.
Söz verilen maktul Anlak'ın ablası İlknur Gültekin, şikayetlerinin devam ettiğini, sanığın en ağır şekilde cezalandırılmasını istediklerini belirtti.
Gültekin, sanık Uslu'ya hitaben "Çok canımız yandı. Kızının gözü önünde öldürdün. O çocuğa yazık değil mi? 4 yıldır psikolojik tedavi görüyor." ifadelerini kullandı.
Son sözü sorulan sanık Uslu ise pişman olduğunu söyledi.
Davayı karara bağlayan mahkeme heyeti, sanık Uslu'yu "kasten öldürme" suçundan önce müebbet hapis cezasına çarptırdı. Sanığın eylemini "olası kast" altında gerçekleştirdiği gerekçesiyle cezayı 25 yıla indiren heyet, tutukluluk halinin de devamına karar verdi.
Adliye önünde açıklama
Duruşmanın ardından adliye önünde açıklama yapan Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği avukatlarından Nilda Baltalı, cinayetin kazayla olmadığını, maktul Anlak'ın sanık tarafından bilerek ve isteyerek öldürüldüğünü savundu.
Sanığın cinayetin ardından olay yerinden kaçtığını söyleyen Baltalı, karara itiraz edeceklerini belirtti.
Anlak'ın ablası İlknur Gültekin ise kardeşinin ölümünün kaza olmadığını savunarak, "Adaletin sağlanmasını istiyoruz. En ağır şekilde ceza almasını istiyoruz çünkü biz kızına söz verdik." ifadelerini kullandı.
Olayın geçmişi
Dava dosyasındaki bilgilere göre, eşinden ayrıldıktan sonra Antalya'dan İstanbul'a taşınarak bir kafe açan Tuğba Anlak, iş yerine gelen Murat Uslu ile arkadaşlık kurmuş, işleri iyi gitmeyince kafeyi devrederek başka bir yere taşınmıştı.
Anlak'ın yeni adresine kafede çalışan Mustafa Ünver ile birlikte 31 Temmuz 2019'da gelen Murat Uslu, aracından aldığı silahıyla pencereden içeri girerek, 6 yaşındaki kızının gözü önünde Anlak'ı darbetmiş, silahla ateş ederek başından yaralamıştı.
Soruşturma kapsamında polis ekipleri, Uslu ile Ünver'i yakalamış, adliyeye sevk edilen Murat Uslu tutuklanmış, Ünver ise ifadesinin alınmasının ardından serbest bırakılmış, bir süre sonra da tutuklanmıştı.
Tuğba Anlak ise tedavi gördüğü hastanede 27 Ağustos 2019'da hayatını kaybetmişti.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, sanık Murat Uslu'nun "kasten öldürme", "hakaret" ve "tehdit" suçlarından müebbet ve 9 aydan 4 yıla kadar hapisle cezalandırılması istenmişti.
İddianamede, Mustafa Ünver ile olayda kullanılan silahı temin ettiği iddia edilen Pelin Altun'un da "kasten öldürmeye yardım" suçundan 10 yıldan 15'er yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edilmişti.
Yapılan yargılama sonucunda mahkeme, tutuklu sanık Uslu'yu "kasten öldürme" suçundan müebbet hapisle cezalandırmış, sanığın yargılama sürecindeki davranışlarını takdiri indirim nedeni sayan mahkeme, cezayı 25 yıla indirmişti.
Diğer sanıklar Pelin Altun ve Mustafa Ünver'in ise beraatlerine karar verilmişti.
Yargıtay dosyayı bozmuştu
Tarafların itirazı üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 1. Ceza Dairesi, sanık Murat Uslu'nun, doğrudan hedef almasa da atış yönünde bulunan maktule kurşunun isabet ederek yaralanabileceğini öngörmesine rağmen, sonucu kabullenerek dar alanda ve etkin mesafede atış yaptığı belirtilmişti.
Bu nedenle sanığın eyleminin "kasten öldürme" değil, "olası kastla kasten öldürme" suçunu oluşturacağı aktarılan kararda, yerel mahkemenin suçun niteliğinde yanılgıya düştüğü, bu hususların da bozmayı gerektirdiği kaydedilmişti.
Bu kapsamda dava dosyası yeniden görülmek üzere yerel mahkemeye gönderilmişti.