Ahmet Daştanbek 270 bin dolarlık rüşvet iddiasıyla ilgili sessizliğini bozdu: Bağış parası

Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Mekke Sorumlusu Ahmet Daştanbek, soruşturma başlatılan 270 bin dolarlık rüşvet iddiaları sonrası sessizliğini bozdu. Daştanbek, iddiaların gerçek dışı ve iftira olduğunu belirterek, elinde saydığı paranın 10 bin dolar olduğunu ve Mekke'ye gönderilmek için verilen sadaka parası olduğunu ifade etti.
Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Mekke Sorumlusu Ahmet Daştanbek 270 bin dolar (Yaklaşık 11 milyon TL) rüşvet aldığı iddiaları sonrası sessizliğini bozdu.
Görüntülerde; şahsın videoyu çeken kişiye, "Kaydediyor musun?" diye sorduğu, videoyu çeken kişinin ise "Kayıt yok. Sen niye panikledin. Korkulacak bir şey yok ki" şeklinde cevap vermesi üzerine şahsın "Panikleme değil. Bir şey yok" dediği duyuldu.
KONUYA İLİŞKİN SORUŞTURMA BAŞLATILDI
Dolaşıma giren video üzerine Diyanet İşleri Başkanlığı harekete geçti. Başkanlıktan konuya ilişkin yapılan yazılı açıklamada, "Bazı sosyal medya platformlarında bir görevlimize ait olduğu iddia edilen video görüntüsü ile ilgili olarak Başkanlığımız tarafından derhal soruşturma başlatılmıştır. Görevlendirilen müfettişler tarafından konu titizlikle incelenmektedir." ifadelerine yer verildi.
"SADAKA" PARASI DEDİ
Türkiye gündemine oturan görüntülerin ardından açıklama yapan Ahmet Daştanbek saydığı paranın 10 bin dolar olduğunu ve sadaka parası olduğunu belirterek "Söz konusu yayınlardaki açıklamalar gerçek dışı/iftira mahiyetinde çarpıtmalardan ibarettir. 2023 yılında hayırsever bir kişi tarafından Mekke'deki ihtiyaç sahiplerine Ramazan kolisi ve sadaka dağıtılması amacıyla U. Turizm aracılığıyla 10.000 Amerikan doları gönderilmiştir. 270 bin dolar gönderilmesi gibi bir durum söz konusu değildir. Daha önce disiplinsiz davranışları nedeniyle başkanlığımız Mekke Umre Organizasyonundaki görevine son verilen ve sonrasında da U. Turizm adına çalışmaya başlayan Mehmet Çığacı(taleplerime rağmen göreve tekrar alınması uygun görülmemiş bu sebeple şahsıma karşı husumet beslemeye başlamıştır) yanında tanımadığım bir kişiyle birlikte 10 bin dolar Umre Koordinasyon Merkezi'ne teslim etmek üzere gelmiştir. Teslim sırasında muhasebe birimi kapalı olduğu için Mehmet Çığacı, "eksik olmasın" diyerek paranın sayılmasını talep etmiş ve bu esnada izinsiz bir şekilde video kaydı yapmaya başlamıştır." dedi.
"ÇEKİNCEM OLMADIĞI İÇİN VİDEOYU SİLDİRMEDİM"
Açıklamanın devamında ise söz konusu meblağın kayıtlara geçirildiğini belirterek açıklamasını şöyle sürdü:
"Video çekimi fark edildiğinde kendisi uyarılmış, önce "video çekmediğini" söylemiş ardından da "çeksem ne sakıncası var" demiştir. Bu konuda bir çekincem olmadığı için videonun silinmesine yönelik kendisine bir telkinim olmamıştır. Zaten kısa bir süre sonra o dönemdeki muhasebe görevlisi büroya gelmiş ve söz konusu meblağın muhasebe hesabına alındığına dair bir tutanak düzenlenmiştir.
"TUTANAK TUTULDU"
Bu tutanak Mehmet Çığacı, yanındaki kişi ve muhasebe yetkilisi tarafından imzalanmıştır. (Tutanak, muhasebe görevlisi tarafından Ankara'ya götürülmüştür.) Gönderilen paranın bir kısmı ihtiyaç sahiplerine dağıtılmak üzere temin edilen yardım kolileri için Hacer Food isimli firmaya ödenmiştir. Bu koliler aynı zamanda Mekke'de görevli sözleşmeli personelle birlikte ihtiyaç sahiplerine dağıtılmıştır. Paranın kalan kısmı da koli dağıtımı sırasında sadaka olarak verilmiştir.
"HİÇBİR ETİK DEĞERİ YOK"
Tamamen şeffaf bir şekilde gerçekleşen durum üzerinden şahsımı hedef alan karalama kampanyası ve itibar suikastı niteliğindeki bu tür dayanıksız, asılsız iddia ve yorumlar basın meslek ilkeleri başta olmak üzere hiçbir etik ve ahlaki değerle bağdaşmadığı gibi kamuoyunu yanıltma amacı taşımaktadır.
"PAYLAŞIMLAR DÜZELTİLMELİ"
Yayınlarda kişilik haklarımı zedeleyici, onurla sürdürdüğümüz kamusal hizmet ve çalışmalarımı hedef alan gerçek dışı ve iftiraya varan paylaşımların Anayasa ve basın yasasına istinaden düzeltilmesi gerekmektedir."